
Bazen bazı şeyler denk geliyor, iki ay önceden ve zor yer bulduğumuz ''Zengin Mutfağı'' oyunu İstanbul'un en karlı akşamına denk geldi. İptal olacak ,diye ödümüz koptu. Neyse karla kışla ilk cemre havaya düşerken, biz akşamına oyunumuzu seyrediyorduk. Uzun zamandır bindiğim en en en boş marmaray ile gittik Bostancı'ya. Saat henüz sekiz olmasına rağmen ,Halkalı tren vagonları baştan say desen sayılacak yolcuya sahipti. Beş durak sonra karla karışık yağmur eşliğinde istasyondan çıkıp minibüs yoluna kadar yürüdük, yollar ıslak, boş, yolun köşesinde kocaman bir kar küreme kamyonu yerleşmiş bekliyor. Yüzümüze vuran sulu, sert kart tanecikleri ve ıslak esen rüzgarla gösteri merkezine geldik. Salon sımsıcak ve tüm koltuklar dolu. Bu gösteri merkezi bizim için bir şans, yakın oturuyoruz buraya pek çok gösteri mutlaka bu merkezde sahneleniyor. Anadolu yakasının en büyük salonu sanırım. Keşke bir kaç tane daha olsa da talep-arz meselesinden dolayı da fiyatlar biraz dengelense ,daha çok oyun ,konser izleyebilsek. Gerçekten artık bu tip gösteriler çok pahalı. Bu yüzden seçici oluyoruz. Oyunu beklerken diğer gösterilerin fiyatlarına bakalım dedik, uygun olan bulur muyuz diye. Mesela; bizim geldiğimiz oyunda oturduğumuz yer fiyatı(2000.-TL) , bir sonraki ayda yapılacak Ata Demirer'in gösterisinde 3,750.-TL yani olacak şey değil. İki bin küsur olan en ucuz yer var, görür müsünüz bilmem. Zaten sahnenin iki yanına dev ekranlar konulmuş ,hani göremezseniz ekrandan izleyin, der gibi. Plastik koltuklar , uzak bir görüş ,çadır bir salon için fazla fahiş. Üstelik biletler internetten alındığında, en az elli ya da yüz lira internetten alma farkı ödüyorsunuz. Gişeden alma imkanı yok çoğu oyunda , mecbur internete de bir para bırakılıyor.
Bunları yazıyorum, ileriye not olsun. Artık bir tiyatro izlemek , sinemaya gitmek lüks. Oysa İstanbul sanatın merkezi , her türlü eser sergileniyor. Ama en son 2023 sayımına göre ,resmi rakamlarla 15,66 milyonluk şehirde acaba kaç kişi görme şansına sahip oluyor bu tip faaliyetleri, bununla ilgili araştırmalar yapılıyor mu ,ondan da emin değilim. İnsanlar ,karnını doyursun da şükür etsin modunda yaşatılıyorlar ne yazık ki. Belki bu yüzden tiyatro seyretmeyi unuttuğumuz/bilmediğimiz için salonda patlamış mısır, frigo buz vs. satıyorlardı. Tiyatro oyununda mısır yenilmesi beni hayrete düşürdü. Seyirci adabı kalmamış /değişmiş/güncellenmiş. 'Öğrenciyim bahşiş lütfen' diyerek para isteyen yer göstericileri de unutmayayım. Yer gösterene ufak bir bahşiş verilir adettendir, işte bu unutulan bir davranış olunca ,onlarda alenen istemek zorunda kalıyorlar , demek ki!.
Zengin Mutfağı oyununu anlatacaktım ama girizgah çok uzun ve dertli oldu. Hayat böyle neşelenmeye müsait etmeyen görüntülerle yaşanıp gidiyor İstanbul'da.
Zengin Mutfağı, Vasfi Öngören (1938-1984) tarafından 1977 yılında yazılmış bir tiyatro eseri. Vasfi Öngören ,yazdığı ''Asiye Nasıl Kurtulur'' tiyatro oyunu ile tanınmış bir yazarımız. Zengin Mutfağı yazarın son yazdığı oyun;15-16 Haziran 1970 işçi olaylarını zengin bir fabrikatörün mutfağında geçen olaylarla harmanlayarak aşçı Lütfü Usta'nın etrafında anlatıyor. Zengin Mutfağı aynı zamanda Başar Sabuncu tarafından sinemaya da aktarılmış 1988 yapımı filmde de başrolü Şener Şen oynamış. Kendisine kadın oyuncu olarak da Nilüfer Açıkalın eşlik etmiş. Filmini izlememiştim , tiyatrosunu Şener Şen'den izlemek kısmet oldu..