Bir geldi pir geldi denir ya tam da öyle geldi bu ay. Deprem, yurtta dört bir yanda yangınlar, İzmir Büyük Şehir Belediyesine şafak operasyonları ile yapılan gözaltıları, doğalgaza yüzde yirmi dört zam daha da ne olsun bir günde , henüz temmuzun ikisindeyiz.
Bir de bugün açıklanacak enflasyon oranlarına göre memurlara ve biz emeklilere verilecek zam oranlarını öğreneceğiz. Geçenlerde yoksulluk sınırı olarak (Bir ailenin temel gereksinimlerini karşılaması için gerekli olan minimum yani en az geçim miktarı) olarak 85.000TL (yazıyla;Seksenbeş bin türk lirası) olarak açıklandı. Dolayısı ile bu sınırın çok çok altında olan maaşlarla yaşamaya çalışan çoğunluk insan merak ediyor bakalım ne kadar lütfedilecek maaş artışı temmuz ayında.Tabii ki beklenti minumum düzeyde. Enflasyona hayat pahalılığına yetişmek mümkün değil. Pazar vardı dün 60 TL 70 TL domates, 150 TL limon ki en sevdiğim şeydir limonu her şeye sıkabilirim, kesip tuzlayıp yiyebilirim. Bir limon fidesi alıp balkona ekmeliydim belki de zamanında, japon gülü ile kardeş kardeş büyürlerdi. Düşünün bu yaz 400 TL ye kiraz yedik, bir zamanlar çocukların kulaklarına küpe yapılacak kadar bol olan ağaçlardan toplayıp yediğimiz, kurtlu diye içine bakıp bazen burun kıvırdığımız kirazlar 300-400 TL lerden satıldı 'pazarlarda'. Manavda daha yüksek fiyatlıdır eminim. Zamanında bol bol yediğimiz meyvelerin şimdinin çocuklarının tadını çıkaramıyor olmasına üzülüyorum.Bir de ucuz olsa bile nerede o eski kirazların mis gibi tadı, lezzeti. Pahalı oldukları gibi tatları da değişik, gerçi değişmeyen neyin tadı kaldı ki.
Evet bu kadar dırlanmadan sonra başka şeylere geçeyim mesela kendimi epeydir örmediğim tığ işine verdim bu aralar. Bir tane bucket hat(Kova şapka) ördüm youtube den baka baka. Ama kalıbı biraz küçük oldu, ondaki santimlerden dar örmüşüm sanırım benim elim biraz sıkı. Bir tane daha yapacağım ya azıcık gevşek örmem lazım ya da bir numara büyük tığ kullanmalıyım. Bakalım , karar vereceğiz.
Hem de nasıl bir giriş yaptık Temmuz Ayı'na değil mi? Son yıllarımız 'acaba bugüne nasıl haberlerle uyanacağız!' endişesi ile geçiyor. Yaşadıklarımız hiç normal değil!. Gerçekten çok sıkıldık artık!. Ruhen sağlıklı kalabilmek hiç kolay değil!. Allah'tan pek çoğumuz bir çıkış yolu buluyoruz. Yazmak, çizmek, okumak, üretmek birer terapi. Tığ işi şapkanız gayet güzel olmuş. Tığın numarasını büyük tutabilirsiniz. Yıkanınca da sıklaşabilir çünkü. Güle güle kullanın. Esen kalın...
YanıtlaSilEvet kötü günlerden geçiyoruz ilerisi de aydınlık görünmüyor.
SilEvet tığ numarasını büyük tutmak lazım , elim sıkı çünkü gevşek başlasamda ördükçe sıkıyorum yine:)
Sevgiler.
Arada kalmış bir neslin parçası olarak çocukluğumu çok özlüyorum. Anneannemle her hafta pazara gidip 70-80 TL ile peynir ve zeytin dahil olmak üzere canımızın çektiği tüm meyve-sebzeyi alarak dönerdik eve. Şimdi 700-800 TL ile en fazla 2-3 çeşit meyve-sebze alınabilir.
YanıtlaSilMaaşlara yapılan zam elimize bile geçmeyecek muhtemelen. Öğretmenim ve 6. aydan itibaren bir üst vergi dilimine girdiğim için Temmuz zammı neredeyse olduğu gibi vergiye kesiliyor yıllardır. Ülkece gidişatıımız pek hiç iyi değil maalesef :(
Pazar bile lüks olmak üzere artık çoğu normal şey gibi. Biz çalışırkende vergi dilimi yıl sonuna doğru maaşı düşürüdü ama bu kadar da sıkıntımız yoktu en azından yiyecek içecek yok ya çoğu şey açısından rahattık. Enflasyon farkı veriyorlar ama verdikleri farkla fiyatı artan hiç bir şeye yetişemiyoruz yine.
Sildün bir muzu 50 tl ye aldım :)
YanıtlaSil