Kampüs Gezisi..

 Geçtiğimiz günlerde otuz sekiz yıl sonra, dile kolay, mezunu olduğum okuluma gittim.



Dönem arkadaşlardan bir grup iki üç günlük bir buluşma ayarlamışlardı. Yıllık buluşmalar iki yıldır Cumhuriyet Bayramı haftasına denk geliyor, geçen sene Cumhuriyetin 100. yılında Ankara buluşması vardı, bu yıl Cumhuriyetin 101. yılı İstanbul buluşması gerçekleşti. Bir kaç program vardı , benim için okul buluşması ayrı bir heyecan oldu. 28 Ekim yarı resmi tatil olduğundan okul öğleye kadar açıkmış ve Cumhuriyet bayramı için resmi tören varmış ve bizde bu töreni izleme şansına sahip olduk. Tabi çok resmi bir törendi, dönemin rektör ve dekanlarının konuşmaları , saygı duruşu, İstiklal Marşımız , anıta çelenk koyma ile kısa bir tören oldu. 

Şu turkuaz rengi tören halılarını hala garipsiyorum. Kırmızı halının yerini tutar mı?
Okul kapısından girdikten sonraki iki tarafı ağaçlı yol her zamanki gibi, sadece bazı çınarlar budanmış, muhtemel asırlıktır onlarda. Yolun sonundan, heykelin sağından ilerleyip okulumuzun olduğu bölüme geldik. Hukuk, İktisat ve Siyasal karşılıklı. Dış rengi aynı, bina da aynı görünüyor. Sağ taraftaki okul binamızı geçtikten sonra yemekhanemiz vardı ;Turan Emeksiz Yemekhanesi. 2016 yılında yıkılmış, kapanmış. Oysa ne güzel yemekleri vardı. Gerçek bu .Şimdi yurtlarda verilen yemeklerle alakası yoktu, harika yemeklerdi (ya da bize mi öyle geliyordu?). Bizden önce ki dönemlerde ,sağcı-solcu ayrılıklarında eylemlere de şahitlik etmiş. Şimdi yerinde yeller esiyor. Okulun diğer yanına, dışarıya kafeterya binası , basketbol sahası ve yemekhanenin tarafına ne olduğu belirsiz tek katlı beyaz prefabrik ufak bir yapı kondurulmuş. 

 Okulun dış yapısı aynı olsa da içi güzel bir restorasyondan geçmiş adeta yeniden yapılmış. Dersliklerimiz, amfilerimiz değişmiş, modern, temiz bir okul olmuş. 

Okula girdiğimiz sene yapılan , elindeki kürede ''Yurtta Sulh Cihanda Sulh'' yazan Düşünen Adam heykeli ,girişte sağdaki yerinden kaldırılıp alt kata ,merdiven altına konulmuş. Biraz görünmesin istenmemiş gibi oysa girişte daha şaşalı duruyordu. Yine de Düşünen Adam heykelinin önünde resim çektirme huyumuzdan vazgeçmemişiz. Zaten sanırım en çok resim çekip, çektirdiğimiz günlerden biri oldu. 

İ.Ü. SBF.
İran asıllı heykeltıraş Ahad Hüseyni'nin Düşünen Adam Heykeli


Girişte tam karşı duvarda  ''Gerçekleri Söylemekten Korkmayınız.'' K. Atatürk.  yazıyordu,
hala yazıyor.
Okuldaki numaralarımıza göre tekler ve çiftlerdir. Karşı karşıya derslikler vardı.Bu da eski anfilerimizden..
Bu arada cümbür cemaat biraz gürültü yapmış olabiliriz, okul yarım gün olduğundan dersliklerde az sayıda da olsa öğrenci vardı , bize biraz garip garip baktılar. Oysa ki geleceklerine bakıyorlardı:) 
Yıllar geçse de okul insanı biraz çocuklaştırıyor. Aradaki yılları kısa bir süre için siliveriyor ve kendini sanki o yıllar ve yaşlarda hissediyorsun. Oysa mümkün mü.. 

Okulumuzun bir diğer özelliği İstanbul'un en güzel manzaralarına, en değerli simgelerinin görüntülerine komşu  olması. Okula yeni yapılan teraslardan muhteşem bir İstanbul manzarası sizi bekliyor. İşte Süleymaniye Camii..
Diğer tarafta Beyazıt Kulesi..

Evet öğleye kadar zaman nasıl geçti anlamadık, öğlen Profösörler Evinde yediğimiz yemekten sonra bazı arkadaşlar İstanbul'u gezmeye devam etti , bazılarımız evinin yolunu tuttu. Malum o zamanlar olmayan kalabalık ve trafik şehri oldu artık İstanbul. İnsanı yorar oldu. Dönüşte Beyazıt meydanında kalabalık inanılmazdı, bayram diye ücretsiz olan toplu taşımalar da öyle. Ayasofya'da yoğun bir giriş sırası vardı. Yollar cıvıl cıvıl turist , dükkanlar kalabalık hava pırıl pırıl çok hareketli güzel bir eski İstanbul halindeydi etraf. T1 metro Sirkeci'de durunca inip Marmaray'a doğru ilerledik ve günü gayet mutlu noktaladık. Okul zamanı olsa Karaköy'e kadar troleybüsle(elektrikli otobüs) ya da otobüsle gider oradan Karaköy-Kadıköy vapuruna biner, Haydarpaşa'da inip banliyö treni ile evimize giderdik. 

Hey hey gidi günler...    Nilüfer'den .... Tıklayın sizi de zamanda geri götürsün..

Mustafa Kemal ATATÜRK

 İlelebet kalbimizdesin, sevgimiz saygımız sonsuz, minnettarız...

Nurlar içinde yat..