İpucu içerir✔
Olayın kahramanı şeker hastası annesi ile yaşayan ,karısından ayrılmış, henüz 10 yaşındaki kızını ayda yılda bir gören ,annesinin banka kartını çalıp parayı at yarışına yatıran hayırsız bir Koreli.
Bir de balıkçı bir kadının iyi bir üniversiteyi dereceyle bitiren oğlu var ki o da annesini yalanlarla avuturken çalıştığı şirketi milyonlarca dolandırıp kaçak durumda kalmış. Bunlar aynı mahalle çocuğu .
Derken bizim esas Koreli, paraları at yarışlarında kaybedince mafya peşine düşüyor ve bir güzel benzetip parayı bulmazsa yapacaklarına dair tehditler savurup ,süre veriyorlar. Buralara kadar yerli film tadında.
Tam bu sırada Korelinin karşısına, düzgün giyimli yakışıklı bir adam çıkıyor onunla oynadığı bir oyunu kazanmasına karşılık hem para veriyor, hem de başka oyunlar oynamak için ona kartvizitini vererek kendisini aramasını istiyor. Parayı basit bir oyunla kazanan Korelinin paraya olan ihtiyacı tabii ki onu karttaki numarayı aramaya itiyor ve akşamına bir araç gelip Koreliyi alarak bilinmeyene doğru götürüyor.
(Oyuncuları tek tek uber türü taşımaları ''aa!! survıvor mı yoksa bu'' dedirtti.) Meğer gerçek bir hayatta kalma mücadelesi imiş. Uyutulmuş halde getirilen 456 oyuncu geniş bir hangarda tertemiz yataklarda tertemiz giysilerle, klasik müzik eşliğinde uyanırken başlarında maskeli pembe tulumlu eli silahlı gardiyanları ile ıssız bir adada başbaşa kaldıklarından bihaber ,oyunlara başlıyorlar .
İlk oyun, 'Yeşil Işık Kırmızı Işık'. Oyun alanında başlayan gerçeklerle şoka giren oyuncular, cehenneme düştüklerinin farkına varıyorlar ama çok geç.
Sözün ettiğim gibi ilk Kore dizi deneyimim ,ilginç geldi bana.
1. sezon 9 bölüm. Hafta sonu bir solukta izledik. Bu aralar dizi gündemini bir hayli meşgul eden dizi izlenebilir kalitede. Tavsiye olunur.