Bu yıl yazlığa gidişimiz bir çeşit kaçış gibi oldu. Yoksa Haziran ayının hemen başında oraya gitmezdim. Genelde havası rüzgarlı ve serin oluyor ki iki üç gün üst üste yağmur yağdı, bahçeye çıkamadık bile.Ama çok yorulmuştum beden olarak değilse de kafa olarak, heyecan, stres yormuştu beni. Yazlıkta anne baba ile birlikte başka sorunlar olsa da değişiklik her zaman iyi gelir. Üstelik döneceğiniz başka bir yeriniz olması ayrıca bir konfordur. Aman sıkılırsam eve dönerim diyebilmek rahatlatır. Gittiğimizin haftası çarşıya inelim de ulaşım kartlarımızı temdit edelim dedik bir de annemin çokça methettiği ,dondurma ve çikolatası şahane dediği yere uğrarız dedik. Babamın giymediği pantolonu da terziye vermişler şort olsun diye onu da alacağız . Belediye kapanmadan yetişelim dedik olmadı, biz de öğle tatili olan bir saatte gidip önce bir dondurma yedik , methettiği kadar varmış, el yapımı çikolatalar, badem ezmeleri, kavala kurabiyesi ile her çeşit kahve satan butik bir dükkan, yalnız içerisi klima ile buz gibi soğutulmuştu havalar henüz tatlı tatlı esintili iken fazla geldi bana. Sonra gidip sahilde çay ,kahve içtik, terziye uğradık eski pantolon-yeni şortu aldık. Bu arada belediye açıldı, kartlar yenilendi, içine para yüklemesi de yapıldı. Sonra tam karakolun karşısındaki tostçudan tost yiyelim dedik, şahane orjinal tost yapıyorlar, tulum peynir, sucuk ,domates ve turşu. Yanındaki ayran da ayrı efsane.55 TL :) İşimiz bitip minibüs durağından araca bindik. İlk duraktan binince biz oturduk ,ayakta binen yolcular oldu tabii ki. Bunlardan biri de hastaneden geldiği yanındaki ile konuşmalarından ve elindeki ilaç torbasından belli, ağzına maske takmaya tenezzül etmemiş bir kadın yolcu köhür köhür öksürerek ineceği yere kadar hastalığını belki de annem ve babamdan başkalarına da saçtı. Evet bu güzel gezintili ,afiyetli günün ertesi sabahı annemin keyfi kaçtı, hastalandı, öksürük başladı. İki gün sonra babam ateşlendi, ondan sonra eşim de başladı ve en son ben sadece ses kısıklığı ve boğazda bir gıcıklanmayla ekibe katıldım. Velhasıl ev karantina alanı oldu hem de bayram üzeri , neyse ki aile hekimi hepimizi ilaçladı, dinlendik, herkes bir tarafa serildi neredeyse iki hafta böyle öksürük tıksırık mız mız mız geçtii. En çok da kimi andık derseniz o minibüsteki hasta olup ağzına maske takmadan toplu taşımayı kullanan hanımı, çok andık çok.
Sonra çocuklarım geldi, keyfimiz düzeldi, havalar ısındı bayram moduna girildi. Bayramda gelen gidenle içilen kahveler, yenilen tatlılar ile gerçek bir bayram tadında yaşandı bitti. Derken bayramın son günü bulaşık makinası anormal bir gürültülü patlama ile sigortaları attırıp ,hizmetine son verdi.Sanırsın balkondan attık öyle bir ses. Of ki off zaten yazlık yerlerde sular sıkıntılıdır şimdi bu elde bulaşık yıkama işi tam zamanında gündeme oturdu. bayramın 3. günü daha her yer kapalı. Haydi bakalım bulaşığa...
Neyse hemen bulaşık makinası arıza için servisi aradık. Tabii ki bayramdan sonraki salı gününe kadar gelemeyiz dediler. Tamam ,dedik. Elde bulaşık yıkamak sıcak havalarda çok da zor değil tabi, lakin bayramda arıza nedeniyle ilçede kesik olan sular arızadan sonra da gıdım gıdım verildiği için iktisatlı davranmakta her zaman fayda var su konusunda. Bayram geçti, servis sabah erkenden geldi: Tabi bu İstanbul'da servislerin randevu saatine bile geç geldiği durumlara alışkın olan bizde hafif bir şaşkınlık yarattı. Genç eleman makinayı evirdi çevirdi ve yanıp patlayan yeri buldu. Bizim makina tabii ki 10 yaş üstü olduğundan parçasını bulup bulamayacağı konusunda biraz tereddütlü olsa da bulmaya çalışacağını söyleyip gitti. Bir haftaya kalmaz haber veririz dedi. Öğleden sonra aradılar yaşasın ki parça varmış , yine ertesi gün aynı delikanlı geldi. Parçayı taktı yerine ve bulaşık makinası günlerdir sürdürdüğü grevini sona erdirip çalışmaya başladı. Servis elemanı çalışkan genç taa Hakkari'den buraya göçmüş.Doğma büyüme Hakkarili, Hakkari nire Ayvalık nire,Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna; ''Oralarda iş yok abla'' dedi, söze gerek kalmadı. Çok çalışkan, çok efendi, saygılı bir gençti.İşini de hakkıyla bitirdi. Arıza 1000 TL gibi bir ücretle halloldu ki en düşük programlı bulaşık makinası sanırım on binlerdedir şimdi. Beyaz eşyalara gözümüz gibi bakmamız gerekiyor artık.
Yaz ayları işte her şey güllük gülistanlık olmuyor, ıvır zıvır bir sürü aksilik.. Dönüş sebebi de bir aksilik ,onu da bir dahakine yazayım..
Hoş geldin Ağustos..