En son ne zaman gittiğimi bile hatırlamıyorum AVM'ye. Bastonu atmamıştım henüz,şubat falandı galiba.Metal baston dedektörde ötmüştü,güvenlik kadınla gözgöze gelmiştik, ''Hoşgeldiniz'' diyip,gülümsemişti.Hem yürüyüş yapmıştım,hem alışveriş,güzelmiş.O zaman normal gelmişti.
Şimdi öyle mi?Değil. Aylar geçmiş ,ilk kez işimiz düştü,mecbur gidilecek. Oğlumla beraber ,hadi bakalım ,dedik,maskeleri kuşandık sabah erkenden çıktık evden. 10'da açılıyor,kalabalık olmadan gidip gelelim istedik.Bizim yakınlarda, yakınlarda dediğim araçla 5-10 dakika mesafede sanırım 3 tane en bildikler var, hatta sonradan açılan bir de İKEA ve onunla bağlantılı bir tane daha var.Ama biz en sakin, etrafı en ''ikametgahsız ''bölge,en tenha olanını seçtik.
Lakin erken gitmek bir işe yaramadı, bir elin parmaklarını geçmez sayıda insan vardı neredeyse içeride. Çünkü neden ,mağazalar esnek çalışma saatleri uygulaması yapıyormuş, çoğu saat 12 'de açılıyormuş.Özellikle bizim alışveriş yapacağımız mağazanın kapısını kapalı ''12'de açılacak'' yazısını görünce ufak bir şaşkınlık geçirdik. Etrafta oturacak tüm koltuk,sandalye,tabure,bank vb. şeyler kaldırılmış.Bu tip oturma yerleri çoğu mağazada/zaten yoktu da/ iyice yok olmuş.
Çok bilindik bir kaç başka mağazayı dolaşıp, mecburen vakit geçirmek zorunda kaldık.Güya hemen girip alacağımızı alıp ,çıkacaktık.Evdeki hesap çarşıya uymadı,atasözünü bizzat deneyimlemiş olduk. Çoğu mağaza da klimalar çalışmadığı halde bir tanesi sonuna kadar açmış, buz gibi yapmıştı içerisini.Kendimi dışarı zor attım. Etrafta müşteriden çok, temizlik elemanı vardı desem yanlış olmaz,artık ne kadar temizliyorlarsa.Dostlar alışverişte görsün misali.Bazı mağazalar tamamen kapalı gibiydi. Yani içeride mahzun ,loş bir hava vardı, saat 12 ye doğru kalabalık biraz daha artsa da nerede o eski AVM lerin şen şakrak,cıvıl cıvıl halleri diyip hüzünlenmeden edemedim. Neyse bizim alışveriş yapacağımız mağazalar açılınca alacaklarımızı çabuk çabuk halledip kendimizi açık havaya atık.
Biz çıkarken genç bir anne sanırım 4-5 yaşlarındaki şirin kızının elini sıkı sıkı tutmuş içeri giriyordu.Çok güzel bir elbise ve elbisesine uygun maske takmıştı çocuk.Ciddi ciddi yürüyordu. Ne tuhaf ,ne düşünüyor acaba ,bu şekilde maskeli yaşamaktan, yeni başladığı bu hayatta bu şekilde maskeli insanların içine düşmek nasıl bir histi? Oyun gibi mi geliyordu acaba?Bilemedim. Çocuklar belki de çok çabuk adapte olacaktı, ne de olsa onların eski zamanları yoktu. Bizim eski zamanımız var ve biz yeniyi bir şekilde/mutlu-mutsuz,iyi-kötü/ yaşasak dahi ,o eski dönemleri arıyoruz.
Bu aralar artan vaka sayıları yine bizi endişelere gark etse de ,maskelerle ,uzak mesafelerle ve bol dua ile hayata devam ediyoruz.