Haziran 2019 ayında neler olmuş?

istanbul büyükşehir belediye başkanı.
23 Haziranda İstanbul'da yapılan yerel seçim sonuçları ile tabii ki Haziran ayında herşey çok güzel olmuş,oldu. Daha da belki yazacak tek önemli şey yok, bu sonuç son onyedi yılın , güzel memleketim için,siyasi açıdan en önemli sonucu olsa dahi tabii ki koskoca bir 30 günde, daha başka başka bir çok olay, gözümüze takılmadan geçemedi;

🎆1 Haziran ,şimdi ki ismi LGS (Liselere Geçis Sınavı) olan sınav yapıldı.
8. sınıf öğrencileri iyi bir lisede okuyabilmek için, aynı gün iki oturum şeklinde yapılan sınavda, 90 soru çözüp, başarılı olabilmek için ter döktüler.

🎆 Biten Ramazan ayının ardından 4 -6 Haziran arası üç günlük (desemde o 9 günlük tatile eşitlendi) Ramazan/Şeker bayramı tüm yurtta ,yine yollara düşülerek, tatillerle , bir yerlere gidemeyenler için ise ücretsiz şehir içi ulaşım teselli hediyesiyle, kutlandı.

🎆Bayram sonu İstanbul için yenilenecek olan yerel seçim yarışı, ''Amaca ulaşmak için her yol mübahtır'' anlayışı ile ayın 23 üne kadar son sürat devam etti.

🎆Bu arada ortaya atılan iki İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adayı TV 'de tartışsın önerisi, önce hangi TV'de olsun, sonra kim sunsun, olsun mu/olmasın mı, dalavere döner mi vs. tartışmaları sonunda Fox tv' de İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde olsun, ile sonlandı.
16 Haziran Pazar günü saat 21.00 a kilitlenen halkımız o kadar yüksek bir beklentiye girdi ki , kibar, naif iki İBB Başkan adayı olay yaratacak bir şey ortaya koyamayınca ,resmen dağ fare doğurdu ,oldu.Sorulara 3 dakikalık cevap hakkı verilmiş adaylar nasıl cevap vereceğini bilemediler ,üstelik sorular da çok kolaydı, hiç zorlayıcı bir şey yoktu.Ne projelerinden bahsedebildiler, ne ,neyi neden yaptıklarından.
Dolayısıyla seçmenlerin fikrinde bir şey değişmedi, sadece oy vereceklerikişiye daha net karar verdiler.

🎆Sonrasında İBB adaylarından iktidar tarafında olangiller, moderatör İsmail Küçükkaya'nın Taksim'de bir otelde muhalefet İBB adayı ve yardımcıları ile görüşmelerinin gizli çekilmiş kamera görüntülerini piyasaya sürdüler. Ortalık karıştı.Siyasi tarihimizde 17 yıl aradan sonra yapılabilmiş bu tarihi olay böyle bir skandalla kapandı, tartışmadan çok, bu konuşuldu.

🎆ABD ,Rusya'dan aldığımız S400 füzeleri için bizi tüm ay boyunca tehdit etti.

🎆Nasılsa artık füzeler geliyor diye herhal(gerçi tank fabrikalarımızı da yabancılara satmıştık ama neyse) Haziran başında meclise sevk edilen Yeni Askerlik Kanunu ay sonunda ,CB tarafından imzalanıp, resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Zorunlu askerlik 12 aydan 6 aya indirildi, hemen asker terhisleri başladı, kışlalardan evlerine gençler koşa koşa gittiler..
Hayırlısı olsundu..

🎆Akdenizde doğalgaz arama çalışmaları yapan yabancı devletler nedeniyle
sular sıcak, hava gergin, ne olacağı hatta iyi şeyler olmayacağı söylenirken yabancı devletlerin Girit adası civarında da doğalgaz aramaya başladıkları ortaya çıktı.

🎆Dolar 5.77 lere indi.

🎆YKS  yani Yüksek Öğrenim Kurumlarına Geçis sınavı 15-16 haziranda yapıldı.Yine ve yeni isimler verince, sınav sistemi güzelleşiyor sanıyorlardı herhalde.Keşke.
İşte sınavın yeni kısaltmaları(en çok bunları bulmak için kafa yoruyorlar galiba,hatta belki ayrı birimi vardır;''Kısaltma Bulma Komisyonu Başkanlığı... mesela.)
TYT(Temel Yeterlilik Testi),Bir nevi ön aşama, baraj sınavı .Ama baraja takılıp takılmadığını anlamadan, hemen AYT'ye giriyorsun.
AYT (Alan Yeterlilik Testi) ;Eski LYS(Lisans Yerleştirme sınavı) gibi yani.
Fazla da öğrenmesek de olur, nasılsa seneye bunlara başka bir harf gurubu bulup, yeni, en yeni , yesyeni bir sınav sistemi ve kısaltması yaparlar.

😢Tüm yurtta sağanak yağışlar sellere neden oldu. Trabzon'da Araklı ilçesinde sel felaketi oldu 7 kişi hayatını kaybetti.

🎇Ankara Gençlik Parkı ,Varlık Fonuna devredildi!!

 🎆🎉🎆
En nihayet aylardır beklenen 23 Haziran geldi çattı. Giden herkes oyunu kullanmak adına İstanbul'a geldi(Bizde Çorlu'dan kızım, Bursa'dan oğlum,Ayvalık'tan annem ,babam)Herkes geldi. Oylar kullanıldı.
Ve itiraz ettikleri 13.000 diye küçümsedikleri oy farkı, 800.000 e çıktı.
İstanbul halaylı, horonlu, davullu zurnalı bol kutlamalı bir gece ile ikinci kez kazanan İBB başkanını çoşkuyla kutladı.Zaten kazanana hakkını teslim etti.
Olayın sağlaması yapılmış oldu.
Herhalde iktidar tarafı da bu seçimin sonucunu ,ancak ikinci kez yapılınca hazmedebildi/miştir .
Sonuçta genç bir delikanlının sloganı, tüm İstanbul sloganı oldu,
Herşey çok güzel oldu.
Hayırlısı olsun, İstanbul güzel olsun.

🎆Seçim sevincine ait tebessümler henüz yüzlerde iken ;
çaya yüzde 15,
şekere yüzde 16,
elektiriğe yüzde 14,98 zam yapıldı.
Seçim bitmişti ,Türkiye ve kötü yönetimin ceremesi, seçim harcamalarının faturası yine gariban halka yüklenmeye başlamıştı.Daha da sırada kimbilir neler vardı.Olsun 23 Haziranda halk artık sandık ve seçimle bir şeylere ''dur'' diyebileceğini tekrar hatırlamıştı.

😢 Bu ay içerisinde de canımız çok yandı, terör nedeniyle kaybettiğimiz şehit askerlerimizin ruhları şad olsun, makamları cennet olsun.

😢Haziran ayında yine sanat dünyası acı bir haber aldı.Ünlü tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ,usta sanatçı Enis Fosforoğlu(1948-2019) hayata veda etti.Allah rahmet eylesin.

🎆G20 zirvesi için Japonya'ya giden CB'nın eşi 50.000 usd lık marka çantasını takmıştı koluna.ee itibardan tasarruf olmazdı tabii ki, çanta 50.000 usd ise , kılık kıyafet kaç usd idi...kimbilir..Halk bu israf ,bu ihtişam bu şatafatlı yaşama daha da sandıkta yeni cevap vermişti ama neysee ''anlayana sivrisinek saz, anlamayan davl zurna az..

🎆🎆🎆🎆🎆🎆🎆
Artık uzun bir süre seçim olmamasını diliyorum. Yaz siyaset açısından hareketli olacak gibi yeni parti adları geçiyor, siyasi magazin haberleri yayılıyor falan.
Ama biz halk olarak artık rahat etmek istiyoruz. Belediye seçimleri bu bıkkınlığın bir sonucu, artık güleryüzlü, kibirden uzak ,egolarından kurtulmuş,gösterişi sevmeyen, sevecen, genç yeni liderler arıyoruz, bulduğumuzu da bırakmıyor ,sarılıyoruz.
Umarım bunu yönetenler görmüştür. Kendilerinin de bir gün sandıktan hezimetle çıkabilecekleri, bu halkın baskıya gelemediğini anlamışlardır.
İşte 13 yaşında bu genç delikanlı, bir otobüsün peşinden koşa koşa ,hepimize söylettiği ''Herşey çok güzel olacak'' sloganı ile sesimizi duyurabileceğimizin işaretini vermiş oldu.
Umarım İstanbul daha da güzel ,yaşanılacak bir yer olur.

dondurma mı yedik, dondurma mı bizi yedi anlamadım..

yazın en hafif tatlısı


Nasıl kalktığımızı bilmiyorum, yoksa bir laf etmeden geçemeyecektim..
Durun anlatayım.
Sıcak bir haziran akşamı.Evde bunalmışız, gidip bir dondurma yiyelim istedik.Mahallenin pek tutulan şahane dondurmalar yapan dondurmacısı,yine pek kalabalık. Ben tahta masalardan birine oturdum.Eşim sıraya girdi.Yan masamızda ufacık iki çocuk da ailelerinin dondurma almasını bekliyor.Cıvıl cıvıllar.
Bir çocuk nerede en mutludur?
Annesi babası ,küçük erkek kardeşiyle birlikte ,hele bir de dondurmacıdaysa,değmeyin küçüğün keyfine, değil mi?
Tabii ki öyle olmalı.
Birazdan annesi ona en güzel dondurmayı külahta getirecek o da afiyetle
yiyecektir.
Tıpkı benim de eşimin ,almak için sıra beklediği dondurma gibi o da annesi ve babasını, kardeşiyle beklemektedir. Belki 4 bilemedin 5 .Nasıl da ufak tefek zayıf kollu, kıvırcık siyah saçlı.Kardeşi erkek, daha küçük o da bi lokmacık bir şey.
Biraz sonra, esmer uzunca boylu annesi elinde bir peçeteye sarılı bir külah dondurma çıkageldi. Küçük kız mırıldandı;
-pembe olanından istiyorduum,
Anne ,birden,beni bile zıplatan asabi sesiyle parladı;
-bana bak, yokmuş işte ,al şunu ye ..
Kız hafiften ağlamalı oldu;
-bana bak senin bu mızmızlığın, yordu bitirdi beni, yordu,yordu!!!
diye azarlara devam eden anne, elinde külahla yardım istemeye babaya gitti.
Dedim baba gelir ,şimdi durumu düzeltir.
Baba da maşallah geldiği gibi kızın başına çöktü ;
- bak kızıyorum ama ,ya bunu yersin ya da geri veriyorum,yokmuş pembe..
kızın dudaklar büküldü,başladı inciler yanaklarından süzülmeye, ağlıyor,
Annesi;
- ağlama diyorum,diye çemkirince küçük kız, kendi gibi zayıf sesiyle iyice koyverdi biryandan da bas bas bağırıyor;
-aağlaamııyorum beeen,ağlamıyrouum,
Baba;
-bak alıyor musun, bak geri veriyorum, diye son sürat tehdit.
Zavallım ,süngüyü indirdi nasıl başa çıksın hem ana hem baba çemkirmede yarışıyor.Sümüğünü çeke çeke peçete sarılı ,külahı aldı,ortalık yatıştı.
Ana-baba da oturdu.Üzerlerinde beyaz yakalı tarzı kıyafetler, Suratlar beş karış, ufak oğlan iyice sinmiş ablası ağlayınca, o da usul usul  ağlamaklı bir ifadeyle dondurmayı yemeye çalışıyor.
Ya kardeşim çocukları en sevdikleri yiyeceği yedirmeye getirmişsin ama
çocuklar azar mı yediler, dondurma mı yediler, anlayamadılar.
Aynen bende,dondurmalar boğazıma dizildi.Kızın aklı pembe dondurma da .
Bu sırada ne oldu dersiniz?
Sevgili anamız  çıkardı telefonu çocuklara yine talimat veriyor(Bu sefer yalandan gülerek) ;
-Gülün bakayım  selfi yapıyoruuuz.
Çocukları o halde bir de selfisine oyuncu etmez mi?
Ayol çocukların daha yaşı yeni kurudu.
Üstelik sen gelip sarılıp bir silmeden o gözyaşlarını, kendi kendine ellerinin tersiyle sildiler.Neymiş, şimdi selfi çek,''dondurma keyfi'' diye sıtorine at.
Hay sizin sıtorinize..
Pes dedim,
Kalk dedim, kalk ,canım ,yolda yeriz ,gidelim biz, dayanıycam..
Yiye yiye gideriz eve..

Dizi önerisi;Good Girls

netflix
Her şey o kadar masum istekler için başlamıştı ki.İşin boylarını aşacağını
hiç tahmin etmediler.
Üç arkadaş farklı nedenlerle paraya ihtiyaç duyuyorlardı.Dört çocuk annesi ev kadını (Christina Hendricks) Beth'in kocası işleri berbat etmiş,kendisini aldatmış,evlerini ipotek ettirmiş,tam anlamıyla ailece ,dibe vurmuşlar.
Beth'in kızkardeşi (Mae Whıtman)Annie tek başına büyüttüğü kızının velayetini babasından almak istiyor.Ama korkunç avukat paraları karşısında çaresiz.
Beth'in en yakın arkadaşı(Retta) Ruby iki çocuk annesi bir garson.Kocası yeni polis olmuş.Kızları böbrek hastası ve nakil için çok büyük paralara ihtiyaçları var.
İşte böyle paraya ihtiyaç duyan üç kadın kafa kafaya verip ,birbirlerini dolduruşa getirerek, Annie'nin kasiyer olarak çalıştığı marketi soymaya karar veriyorlar. Amaçları sadece ihtiyaçları olan parayı almakken , işler çığrından çıkıyor,kara para aklayan bir çetenin binlerce dolar parasını da yanlışlıkla kasadan çalıyorlar ve belanın tam da içine düşüveriyorlar.
****
Geçen yaz 1. sezonu keyifle izlediğim dizinin, bu yaz 2. sezonu Netflix'de gösterime girdi.
Çok keyifli, aksiyon, komedi, heyecan dolu bir dizi.Üç kadının sorunlarla başa çıkma yöntemlerini, ilgi ile izleyeceksiniz eminim.
Bu da benden bir dizi önerisi olsun..


Burgaz Ada

pudra şekerim
İstanbul'da bunaldım, şöyle kafamı dinleyip, sanki küçük bir sahil kasabasına gitmiş hissi yaşayayım derseniz,atlayın motora ver elini Burgaz Ada.Prens Adalarının 3.büyük adası. Sessiz, sakin.Tabi bu gideceğiniz zamana bağlı.Hafta içi ve günün biraz daha erken saatlerinde giderseniz kalabalığa maruz kalmadan,adanın sokaklarının, sahilinin,çay bahçelerinin ,mis gibi havasının tadını çıkartabilirsiniz. Tıpkı bizim gibi...
Prens Adaları
Burgaz Ada'da gezilecek yerler arasında , güzel hikayelerin meşhur yazarı  Sait Faik Abasıyanık'ın adada yaşamını sürdüğü,sonradan müze haline getirilen köşk var.
(müze ücretsiz,p.tesi-salı kapalı)
İstanbul
Burgaz Ada'da fayton turları hala yapılıyor ancak kaldırılacağı yolunda söylentiler var.
Burgaz Ada'da diğer adalarda olduğu gibi bisiklet kiralayıp gezebilme imkanı var.Ya da adımlarınıza güvenip tabana kuvvet ,küçük adanın sokaklarında ,sakin ,sessiz huzurlu bir gün geçirme şansı sizleri bekliyor.


İstanbul
Burgaz Ada'da hemen iskelenin karşısında Ergün Pastanesi çok methedilmişti.
Tam da adası gibi küçücük bir pastane.Biz de uğrayıp bir çay içip yanında da yine çok methedilen  Çilekli Milföy pastasından yedik.Nasıldı derseniz,ben öyle pek tuzlu tatlı karışımı şeylerden hoşlanmam. Ama bu dengeyi iyi sağlamış,güzeldi.Gitmişken denenir.(Pastanın vişnelisi de var).  
Burgaz Ada
Pastane ,cafe dışında sahil kenarında rakı-balık yapabileceğiniz ya da sadece
et, pide,tost yiyip, kahvaltı edebileceğiniz sevimli küçük sahil lokantaları, aperatif şeylerle karnınızı doyurabileceğiniz ufak büfe tarzı yerlerde mevcut tabiiki.
Burgaz Ada'ya Anadolu yakasından Bostancı'dan gidiliyor sadece.
(Keşke Kartal ya da Pendik ya da Maltepe 'den de gidilebilse)
Şehir Hatları da çalışıyor, motorlarda.   
Bilet ücretleri;7 TL.
İstanbul Kart geçerli ve  indirimli .



biten bayram şekerleri..

iyi bayramlar
Ben bir tane daha alabilir miyim?Kardeşim var da, dedi .Belli ki abla olmak pek hoşuna gidiyordu..
Çukulatalardan sadece o iki tane aldı. Diğerleri birer tane ile yetindi.
Gözleri kase de elleri uzanmak istiyor,ama kendilerine mukayyet olup ,
teşekkür edip, iyi bayramlar dileyip gittiler. Şekerliktekiler, benim en sevdiğim neredeyse otuz yıldır satılan, Ülkerin Ece marka ,yaldızlı ,parlak kağıda sarılı çukulatası.İçinde bütün fındık var.Kremasına da öğütülmüş halde katılmış,tepesine hafif bir kümbet şekli verilip, gece mavisi kalpli, parlak kağıda sarılmış. .
Bu çukulatadan yeni çıkmıştı o zamanlar nikahımıza gelenlere ikram etmiştik.
O zamanda çok severdim, nikah şekeri yaptırıp masraf edeceğimize ,herkese o soğuk kış günü çukulata ikram etmiştik. Aslında pek soğukta değildi ,aralık ayının kapalı yağışsız, karsız, tatlı , yağmur ılığı dolu bir havaydı.
Ya da ben heyecandan öyle hissetmiştim.
Kapı akşam üzeri çaldığında ,bu sefer ,sayamadım belki on çocuk, irili ufaklı
neşe ile koro halinde bağırdılar;
İiyii bayramlaar teyzeee..
Haydi teyzesi, gelsin çukulata kasesi.
Bayramda çocuklara şeker vermeme ile ilgili paylaşımlar vardı,onlar aklıma gelmedi değil. Başka bir ikramlık(bayram harçlığı hariç) onları bu kadar mutlu eder mi? Bilmiyorum.
Bir dahaki sefere kuru meyve alıp sunucam,bakalım
ne yapacaklar?
Ama ağız tadıyla şeker ,çukulata,tatlıyı dolu dolu keyifle yenilebilen tek zaman çocukluk değil mi? Ne zaman yediniz çocukluk dışında ,kilo,sağlık vs.düşünmeden rahat rahat bir çukulatayı.Hıı?
Bırakalım da çocuklar bayramda yesinler..(Tabii ki aşırıya kaçmadan.)
Kardeşine de alan yine kapıda en ön safda yer tutmuş ,bu sefer kalabalık olunca öndekiler aldıkları çukulataları, arkadakilere iletiyor.
Benim çukulatalar bitti ,gitti.
Afiyetle yesinler..
Çocukluk gibisi var mı..
Çok yaşasınlar, güzellikler görsünler...

:
Not:
  (yazıyı hazırlarken dinlediğim bu şarkı ,herkese gelsin)


#YAZ mimi

 Sevgili Daha Mutlu Yaşam blogunun sahibi Yurdagül mimi okuyanlardan yapmayanları mimlemiş ,bende üzerime alıp soruları cevaplamaya başlayayım;


1 * Yaz mı? Kış mı?
       Tam da yazın ortasında dünyaya gelmiş olmama rağmen , çok sıcak, yapış yapış, nemli  yaz aylarını sevmem .Hemen kışı özlemeye başlarım. Aslında, bahar havaları benim havamdır. 

2 *Hayalindeki tatil neresi? Neden?

   Şöyle büyük bir  transatlantik  gemi ile Amerika ,orta Amerika sahillerini gezmek isterdim. Dominic :) , Küba ,Meksika gibi ülkeleri ,ne bilim, oralarda gezilecek, görülecek sahilleri dolaşayım ,güzel olurdu.


3*Tatil hakkındaki en büyük beklentin nedir?
  Klasik üçlü deniz ,kum , güneş.Deniz görmeyeceğim bir yerde yaşamak istemediğim gibi ,tatil de istemem. Tabi bu bazen kültür gezisi isteğine de dönüşebiliyor. Tembellik yapayım,yemeğim önüme gelsin, iş güç olmasın da ister gezip görüp öğreneyim, ister serin sularda yüzeyim..

4*Sınırsız bir bütçe ve sınırsız bir yol hakkın olsaydı elinde.Bunu nasıl kullanırdın?

Kesinlikle Trans-Sibirya Ekspresi ile önce Asya'da bir doğu yolculuğu,
sonra da madem sınırsız yol ve bütçem var devamında da Afrika'da Viktorya şelalelerini de görebileceğim bir  tren yolculuğu isterdim.
Şahane olurdu.

5 *Unutamadığınız bir tatil anınız var mı?
Çocuklar küçükken çok yıldızlı bir otele gidip, tüm tatil çocuk havuzu başında geçirdiğimiz, oyuncaklar için jetonlara bir dolu para verdiğimiz , erkenden yatıp hiç bir aktivitesinden yararlanamadan kös kös döndüğümüz tatil,ilk aklıma gelen.
(Ya yine de çok güzeldi,sadece verdiğimiz para boşa gitti gibi geldi!)

Bir de 18.yaşımda annem ve babamla bizim cart turuncu renkli Reno marka arabamızla, Almanya ve Fransa'da gurbetçi amcalarıma(ikisi de rahmetli oldu,makamları cennet olsun) yaptığımız yolculuk ve tatildi. Üçümüz içinde heyecanlı ve çok güzel anılarla doludur.

6*Yazın yapmaktan en çok zevk aldığınız aktivite nedir?

   Özellikle yazın yaptığım bir aktivite aklıma düşmedi. Deniz kenarında vakit geçirmeyi severim ,diye klasik bir cevap vereyim.

*******
Bu sorulara benden bu kadar diyerek,
hepimize gönlümüzce bir yaz diliyorum..

Mayıs 2019 ayında neler olmuş?


Tabii ki 31 mart seçimlerinden ve sonuçlarından hala kurtulamamıştık.Konumuz bitmeyen bir seçim maratonu ile devam ediyordu;
...........
👑2 Mayıs günü Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3 ilçe sandık kurul üyeleri hakkında soruşturma açıldı. İstanbul sonuçları hala belli değildi.

👑Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı, gıda fiyatları yüzde 31.86 ile epey bir yükselişe geçmişti.Et fiyatlarından hiç bahsetmiyorum ama kırmızı biberin kilosu 19.99.-TL ye çıkmış, bir litrelik kutu süt 6 Tl, varın siz hesaplayın.

😔4 Mayıs 2019 da bir yüzbaşımızın şehit olmasıyla birlikte, mayıs ayı içerisinde çeşitli tarihlerde ondan fazla kahraman evladımızın şehit haberlerini aldık.
Terör örgütleri birden sanki saldırılara başlamıştı.
Buna karşılık ayın son günlerinde K.Irak'ta Pençe Harekatı adı verilen bir harekat başladı.Kahramanlarımıza canı gönülden minnet ve saygılarımızı sunuyorum.Şehitlerimizin makamları cennet olsun.

👑5 Mayıs Beşiktaş-Galatasaray derbisi; 0-2 . Yaşasın şampiyonluk gelmek üzere....re re ree ra raa ra,gassaray gassaray....
                                                                           
👑6 Mayıs ,31 Martta yapılan yerel seçimlerin İstanbul ayağının sonuçları nihayet aradan geçen otuz altı günden sonra ,Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklandı;
İstanbul seçimlerinin sadece Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili olan kısmı iptal edilmişti. Kısa gerekçede ,Sandık Kurullarının ilçe seçim kurullarınca yanlış tespiti gösterildi.Bu da seçim sonuçlarını (onlara göre) etkilemişti
Şöyle bir şaşırdık.
Sandık kurullarının tespiti  yanlışsa aynı zarfta kullandığımız diğer üç oy(meclis üyelikleri, ilçe başkanları hatta muhtarlar) ne olacaktı?
Onları başka kurullar mı sayıp hazırlamıştı!!??
Neyse dedik ayrıntılı gerekçeli karar çıkınca iyice anlaşılır..Lakin bu ayrıntılı kararın gelmesi için taa mayıs ayının yirmi üçünü beklememiz gerekti.23 Mayısda 250 sayfalık bir gerekçe yayınlandı.Bu ikiyüzelli sayfada ,kimse seçim iptali için yeterli gelecek bir şeyler bulamadı.

👑Dolar 6 TL'na zıplayıverdi.Bir daha da inmedi.

👑Muhalefet partisi madem öyle, gel böyle diyerek, tüm ilçe ve genel meclis üyelerininde seçiminin yenilenmesi hususunda YSK'ya başvurdu,öyle ya hepsi aynı zarfla kullanılan oylardan 3 tanesi normal, 1'i mi anormaldi?
Yoksa onlar iktidar partisinin lehinemiydi de değişmesine lüzum yoktu?
Tabii ki sonuçta itiraz kabul edilmedi.Böyle iyi ,dediler.

👑19 Mayıs 1919 Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramının, milli mücadelemizin 100.yılı tüm parti liderlerince ,Samsun'da birleştirici bir törenle
kutlandı.Mustafa Kemal Atatürk ve kahramanlarımızı ,böyle anlamlı bir günde minnet ve şükran ile, saygı ile andık.

👑Galatasaray 22. şampiyonluğunu ilan etti.
Şampiyon Galatasaray re re re ra ra raa ...sarı-kırmızı ,en sevdiğim renkler...

👑64.Eurovısıon yarışması 3.kez birincilik kazanan İsrail'in Tel Aviv şehrinde düzenlendi.43 ülkenin katılımı ile gerçekleşen Eurovision yarışması, protesto ve boykotlara sahne olurken birinciliği Hollanda kazandı.Puanlamalarda İzlandalı grubun puanlamayı Filistin bayrakları açarak beklemesi, Madonna'nın  Filistin bayraklı dansçıları dikkat çekti.

👑Milli eğitim bakanımız yeni bir eğitim öğretim sistemi açıklayacağını belirtti.
Şaşırdık mı ?Hayır.Çünkü bu kaçıncı sistemdi artık saymayı bırakmıştık.
Bu sistem bir değişiklik olarak, tatilleri de düzenledi.Bahar ve güz aylarında çocuklar birer hafta tatil yapacaklardı.Böylece çocukların gönlünü almak istediler herhalde..


👑Mayıs ayı seçim, seçim ve yine seçim polemikleri, oyunları, laf dalaşları dışında pek bir şey getirmedi.
 Güzel haber duymaya hasret toplumumuz ,istediği şeyleri yine duyamadı.
 Ha bre gelen zamlar, paramızın pula dönmesi, yoksulluk sınırının 6.919.-TL'na çıkması, her akşam şaşalı iftar yemek toplantılarındaki siyasilerin, arada fakir yer sofralarında ,hem de ülkeyi yönetenler değilmişcesine,hiç hicap duymadan, poz vermeleri artık hepimize gına getirdi.

🌹Mayıs ayı güllerin ayıdır, bahardır,renkli çiçekler, kuş cıvıltılarıdır.
Sıcakların en güzel hali, yeşilin en temizi,tazesinin doğayı kapladığı,süslü püslü mis kokulu bir aydır.
Lakin biz ,özellikle İstanbul'da yaşayanlar bıkkınlık veren  seçim haberleri sarmalı içerisinde, bunalmış vaziyetteyiz.
İstanbul'un seçilip kazanan başkanını yerinden alıp, seçimi yeniden yapalım diyen ''Mızıkçı'' bir sistemin elinde adeta oyuncak olduk.
Ama yine de Mayıs ayında güller şahane açtı.
Bülbüller güllere yine yandı...
Umutlar hiç bitmiyor,bitmemeli.
İnanıyoruz, hak yerini bulacak,
Her şey çok güzel olacak ..