Türkiye'de Amasya ili sınırları içerisinde bir Aşıklar Müzesi olduğunu biliyor muydunuz?
2013 yılında açılmış olan müze de Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı , Romeo Juliet gibi ünü yıllardan yıllara yayılmış, efsane olmuş aşk hikayeleri üzerine sahneler sergilenmekte .
Aynı zamanda ,Amasya ilinin meşhur aşıkları Ferhat ile Şirin'in temsili mezarları, dağ üzerine yapılmış heykelleri bulunan, Ferhat'ın Amasya'nın dağlarını delerek suyun gelmesini sağladığı kanalları görebileceğiniz, ardından da çay bahçesinde ,sıcak bir elma çayı içerek yol yorgunluğunuzu atabileceğiniz bir tesis, bir park burası.
Esas konumuz olan aşkın kahramanları olan Ferhat ile Şirin'in efsaneleşmiş, kulaktan kulağa yayılmış hikayelerine gelince;
Sonunda azmin elinden bir şey kurtulmaz ya, dağlar delinir, sular yolunu bulup şehre akmaya başlar. Suyun sesi şehirde duyulunca, Banu bakar ki kız kardeşi elden gidecek ,Ferhat'a;
-Hala ne uğraşırsın Şirin çoktan öldü, deyince, Ferhat'ta kahrından çıldırır, kendini kayalardan aşağıya atar.
Şirin de hasretle beklediği Ferhat'ın öldüğünü öğrenince, kederinden aynı yerde kendi canına kıyar.
Efsane bu ya, her yıl birbirine kavuşamadan ayrılan bu iki aşık gencin mezarında sevdalılar için bir gül açarmış, ama aralarında mutlaka bir kara çalı bitermiş.
Gökten üç elma düşmüş.
Biri bana,
biri sevgili okuyucuya,
bir diğeri de hikayeleri mutlu sonla biten tüm sevenlere olsun.
Ferhat ,Amasya Sultanı Mehmene Banu'nun kızkardeşi olan Şirin'e sevdalı bir nakkaş ustasıdır. Öyle aşıktır ki bütün eserlerini onu düşünerek yapmaktadır.
Şirin ile evlenebilmek için Sultan'dan izin ister.Ama kendisi de Ferhat'a aşık olan Sultan Banu, ondan hiç olmayacak bir şey ister. Çok uzaklarda dağların ardından suyu şehre getirirse, Şirin ile evlenebileceğini söyler.
Ferhat ,başlar elinde külünkle dağları delmeye.Aşığa dağ mı dayanır. Vurdukça vurur, kazdıkça kazar Ferhat. Kazmasının sesi dağlarda yankılanır.
Sonunda azmin elinden bir şey kurtulmaz ya, dağlar delinir, sular yolunu bulup şehre akmaya başlar. Suyun sesi şehirde duyulunca, Banu bakar ki kız kardeşi elden gidecek ,Ferhat'a;
-Hala ne uğraşırsın Şirin çoktan öldü, deyince, Ferhat'ta kahrından çıldırır, kendini kayalardan aşağıya atar.
Şirin de hasretle beklediği Ferhat'ın öldüğünü öğrenince, kederinden aynı yerde kendi canına kıyar.
Efsane bu ya, her yıl birbirine kavuşamadan ayrılan bu iki aşık gencin mezarında sevdalılar için bir gül açarmış, ama aralarında mutlaka bir kara çalı bitermiş.
Gökten üç elma düşmüş.
Biri bana,
biri sevgili okuyucuya,
bir diğeri de hikayeleri mutlu sonla biten tüm sevenlere olsun.
Not; Müze giriş ücreti 10 TL
2022 mayıs ayı.
Görmeli bu müzeyi...
YanıtlaSilSevgiler 🙂
Silayyy amanin ne acıklı hikaye imiş yaaa.
YanıtlaSilAcıklı olmazsa aşk olmaz😉
SilAmasya her ne kadar dokusu bozulmaya çalışılsa da şahanedir: Ferhat'ın deldiği dağların kıyısından yaklaşık 18 ay boyunca günde en az iki kere geçmiş biri olarak hayatımın en özel şehirlerinden biridir derim ki ülkenin hikayeleri açısından da görülesi şehirlerinin başta gelenlerindendir bence... Hangi birinden söz edeceğine şaşar insan... Bimarhane'de bir konsere denk gelmekse başlıbaşına şahanedir der ve daha fazla uzatmadan çekilirim:)
YanıtlaSilMemlekette gördüğüm en güzel şehirlerden biri gerçekten.
SilÇok müze ismi duydum da aşıklar için olanını duymamıştım. Özellikle son fotoğrafı etkileyici buldum. Hikayenin sonunun hüznünü taşıyor...
YanıtlaSilIlginç bir fikir olmuş 🙂
SilNe güzel bir müzeymiş. Gerçi ben elma çayında kaldım. Kokusu geldi burnuma bakarken :)
YanıtlaSilEvet çok lezzetliydi 😍
SilAnında payıma düşen elmayı kaptım! 😍😁
YanıtlaSilİlk defa bu arada “detaylı olarak” Ferhat ile Şirin’in hikayesini yazın sayesinde okudum 🙈
Güzel yazı olmuş. Eş kontenjanında Amasyalı olduğum için birkaç kez gezdim. :)
YanıtlaSil