yine bir mahalle havadis yazısı..

 

Mahallemizin parkının yeni hali ☝ve eski hali👇. 

Ne yazık ki bazı ağaçlar bu gelişimden muhtemelen fazlaca betona  maruz kalmaktan dolayı  kurudular, ortadaki bir iki zeytin de iyice zayıfladı,hastalıklı bir halde. Lakin bu sıcak havalarda özellikle geceleri sokak sakinlerinin can kurtarıcısı oldu park. Gece ışıklandırması bir futbol sahası ışıklandırması gibi olduğundan gündüz kadar kalabalık, çoluk çocuk mutlu ,cıvıl cıvıl  keyifli vakit geçiriyor. Sorarsanız park bakımlı mı ? Asla:(  İlk yapıldığında düzgünce dikilen çiçekler kurudu, çoğu çalıya dönüştü. Bir şeyi yaptıktan sonra kontrol ve bakımını da yapmak şart. Bu yaz gerçekten İstanbul için yıllardır görülmemiş  sıcaklıkta geçti, özellikle nem oranı yüksekliği etkileyici idi. 39 hatta 40 dereceleri gördük, hissettik. Belki de o nedenle kurumuşlardır yoksa bakımsızlıktan değildir. 

Çok az yeşil alan kaldı şehrimizde özellikle kendi yaşadığım yer açısından mahalle aralarında nefes alacak alan yok. Son aylarda dönüşüm adı altında eski binalar hızla yıkılıp yeni inşaatlara başlanıyor. Bunda tabii ki sorun yok ama çok yüksek katlı binalar olması mahalleri iyice bunalttı. Binaların yoğunlaşması, ekstra bir trafik ve park yeri sorununa neden oluyor. Artık sokaklardaki çift taraflı park yüzünden araba ile bir yere çıkmak çile haline geldi. Binamızın tam yanında boş bir alan vardı ve araçların park yeri olarak kullanılıyordu. Caddede bankalar çoğunlukta ,ekstra bir park yeri ihtiyacı oluyor bir de yukarı mahallelerden gelip marmaraya binecekler araçlarını buraya park edip, buradan trene geçiyorlar genelde. Bu alan bu amaçla park etmek için idealdi. Sokaklarda rahattı. Lakin belediye bu boş alanı önce güzelce temizledi, düzenledi, parke taşlarla döşedi ve İstPark yaptı. Bir görevli ve kocaman bir de fiyat tabelası dikti. Tabii ki bedava park etmeye alışan ahali hemen boşalttı burayı ve kaldırım kenarları , üstelik karşılıklı, park yeri haline geldi. Evet park etmek bile çok pahalı o yüzden tercih edilmiyor. Koca bir alan bomboş duruyor. Böyle bir düzensizlik. Yukarıdan bir cümle; Bir işi yaptıktan sonra kontrol etmek ve bakım şart. Acaba şehirlerde çalışan şehir planlamacılar var mı? diye düşünmeden edemiyorum. Onların fikrine hürmet ediliyor mu yoksa tamamen siyasi kararlara mı bağlı çevre düzenlemeleri, şehirleşme?!

 İyi ki sahil şeridimiz var. Yürüyüş yolları ,spor alanları, çay bahçeleri, çocuk oyun alanları ile şahane, bu yakanın en güzel yerleri sahiller. Bir zamanlar mangal yakılarak piknik yapılması da İBB si tarafından yasaklanınca sahiller daha da gezilir görülür hale geldi çünkü öyle bir duman oluyordu ki neredeyse İstanbul sisi ile yarışır hale geliyordu bir de o yanık tavuk eti kokusu:( Rüzgarsız havalarda kesif bir duman altında kalınıyordu sahilden içerilere kadar. Bu konuda belediyenin kararı takdire şayan.

Güzel görmek algımı düzgün şeylere odaklamak istesem de zorlanıyorum. Hayat bir gün o da bugün demek lazım , öyle diyorlar ama her şeyi iyi güzel gösterince görmeye çalışınca da öyle olmuyor ki. Keşke olsa..

Mahallemizden havadisler bu kadar , bunları niye yazıyorum; çevremize karşı duyarlı olmalıyız diye düşünüyorum da ondan. Biz oturduğumuz yerlerden , sokağımızdan ,muhitimizden , mahallimizden sorumlu olmalı ,sadece sokak hayvanını değil ağacını, kaldırımını , sokağını da gözetmeliyiz,diye düşünüyorum.



2 yorum:

  1. alışageldiğimiz ağaçlar kuruyunca/sökülünce/kesilince ağlayasım geliyor benim. ağlıyorum da bazen. hele şu kentsel dönüşümde ne çok ağaç helak oldu. yerine çim ve fazlaca toprak istemeyen ağacımcı şeyler dikiyorlar ya, üzülüyorum. ama öte taraftan da deprem korkusu var. bilmiyorum ne yapılabilirdi...bildiğim bahçemdeki dut, erik, kiraz ağaçlarını özlediğim...

    sizin park fotoğraftan kötü görünmüyor gerçi ama siz eski ve yeni halini bildiğiniz için daha net görüyorsunuzdur farkı. üzüntünüzü anlıyorum...

    YanıtlaSil
  2. olsuuun sizin bu park bile bir şans :)

    YanıtlaSil