insan insanın ağusunu alır.

 Nasıl böyle üçüncü sayfa ülkesi oluverdik. 

Mutsuzluk kol geziyor. Her gün kötü asık yüzlü sunuculardan kötü haberlerle uyanıyoruz.

Etkilenmemek mümkün değil , kendi derdimiz yetmiyormuş gibi. 

Dostumla konuşurken dedi;''.. aman derdim var deme..''  

Derdim çoğalırmış, doğru da ne diyeyim,

 müşkülatım var mı desem, endişe duyuyorum, tasalanıyorum mu?!

Dostla , candan arkadaşla konuşmak iyi geliyor. İletişim çağındayız ama samimi iletişim kurmak ne kadar zor?  

Güzel haberlerle dolu zamanları hasretle bekliyoruz.








Not:* Ağu: Zehir

10 yorum:

  1. Mehtap aslında ne uzun bir konu bu.... Bu "aman şükret, aman derdini söyleme"cilere ben çok sinir oluyorum, söylemeyince yokmuş gibi davranınca yok mu oluyor? Batıl inançlar bastırıldıkça çoğalıyor, aman dile getirmeyeyim kötü kötüyü çeker. Hayır, dile getirmekte değil sorun. Fakat toplumda kötülükten beslenen, başkasının felaketini yaymaktan, onunla gündem oluşturmaktan büyük keyif alan bir takım insanlar var; enerji vampiri deniyormuş bunlara, çok sevdim ben bu deyimi. Bir derdini anlatınca aman senden daha kötüsü var bak şöyle şöyle.. Yani korku ve nefret kültürüne bir odun daha atalım, cayır cayır yanalım.
    Bu konuda en şaşırtıcı örneği bu yaz yaşadım.
    Annem aşırı derecede depresifti bu Narin cinayeti nedeniyle. Tabii ki hak veriyorum hepimiz perişan olduk. Fakat annem elinde telefon sürekli haber bekledi ve kendi torunlarını görmedi gözü (ay umarım okumuyordur şimdi yani tamam gördü Allah için şimdi kadıncağızı suçlar gibi olmasın, ama aklı hep doluydu ve hep bir endişe bir hüzün vardı üzerinde ve andan keyif alamadı. O an bana dank etti, bu bence yaratılan ya da kontrol edilmediği için zıvanadan çıkmış olan bir kültür.. Türkiye'de var bu, sürekli olumsuzun haber olması ve haberin de hiçbir etik / psikolojik değer taşımadan lanse edilmesi. Hiçbir sansür yok bu nasıl iştir; çocuklar bile biliyor Türkiye'de her olumsuz haberi.. Ve bunlar birikiyor birikiyor sanıyorsun ki hiçbir güzel şey olmuyor bu ülkede. Aslında olan çok güzel şeyler var, en başta işte bizim örneğimizde ülkemize gelmişiz kavuşmuşuz daha mutlu ne olabilir, bunu yani biraz da kendi kendimize sansür koymadığımız için bu kadar sert yaşıyor olabilir miyiz? Elimizden birşey gelmeyecek olan olayları biraz kendimizden uzak tutmamız lazım bence, yani izlesen ne olacak çocuk gelecek mi geri ancak şovu devam ettiriyor bu ve aynı zamanda da psikolojimizi tarumar ediyor... Çok acı çok..
    Bence kendimizi çekmemiz lazım biraz. Haber alma özgürlüğü bilmemne değil bence biraz da mutluzluktan acıdan beslenen vampirlerin oyununa gelmek bu.... Bilmem ki sen ne diyorsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle haklısın ki kendimizi biraz çekmemiz konusunda. Son yıllarda toplum olarak her yönden manipüle ediliyoruz. Zaten eğlenecek, bizleri güldürecek mutlu edecek şeylere karşılar gibi devamlı bir dram , vahşet ,şiddet ,ahlaksızlık haberleri ile doluyor beyinler.İnsanların tek eğlencesi diziler onlarda artık çekilir çile değil. Haber ve siyaset ile bu kadar iç içe olan başka toplum yoktur. Bu yaşımda böyle bir dönem görmedim şimdiye kadar. Kısa süreli gelip gittiğinden anlamıyor olabilirsin ama berbat bir toplum haline geldik/geliyoruz Ceren'cim. Bu bizi yöneten ve iyi niyetli olduğunu düşünmediğim yöneten iktidardan kaynaklanıyor.
      Enerji emici insanlar olduğu söyleniyor evet onlardan kaçınmamız mümkün değil belki ama derdini söylemeyen derman bulamazmış:) Dostluktan arkadaşlarla dertleşmekten yana olmuşumdur ama kesinlikle herkesle değil. Tabii ki bundan beslenen mutsuzluğunun mutlu ettiği insanlar da var. Onlar uzak olsun. Az ve öz dosttan herşeyi konuşup, her şeyini dnleyebildiğim insanlardan yanayım . En azından bu dönem iyi dost ve arkadaş en çok lazım olan. İyi bir zamanda değiliz memleket açısından, uzun süreli de görülüyor bu dönem. Sadece kendi alanımızda da kalmamız mümkün değil, internet var duymasan da duyuruyor bir şekilde.
      Ben bu aralar olumsuzum ülkem ve insanları için ne yazık ki.

      Sil
  2. evet yaa her gün kötü haberler gündemde.

    YanıtlaSil
  3. Bazı yazıların altına sadece "Ben de, biz de " yazmak gelir insanın içinden. Kim bilir ne çok kişi öyle düşünebilir... İyilerin, iyiliklerin çoğalmasına çare aranmazsa ; insan İNSAN'a zehir de akıtabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zehri kendi içine akıtsınlar, ne diyeyim. Öyle insanlar olmasın, derdimize derman olanlarla karşılaşalım derman olmasa da sadece dinleyenlerle.Bazen dinlenmek bile derdimizi hafifletir.

      Sil
  4. Bu konuda bayağı tartışma yapılması ve uzun yazılar yazılması lazım ama kimsenin bu ruh halinde olduğunu düşünmüyorum. Toplumsal çöküş ve ya toplumsal çürümüşlük tanımları son günlerde karşıma çok çıkar oldu sanırım bize bundan oluyor. Eksiden bu yıl bitse de kurtulsak filan yazardık artık bir sonraki yıl daha kötü olacağını bildiğimiz için kimse de yazmıyor. Böyle garip bir dönemden geçiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet temelden ayarlarımız bozuldu maalesef. Kolay kolay da düzelmez böyle gittiği sürece.

      Sil