Yazlıkta olmanın en güzel kısmi, tabi denize yürüme mesafesindeyse ,sabah yüzünü denizde yıkama şansının olması. Deniz çarşaf gibi oluyor. Balıklar sayılıyor ve bu yaz deniz suyu çok sıcak, Akdeniz suyu sanki. Sabah denize giren tayfa 50 + :) Çünkü ancak vakit buluyorlar torun torbadan ,ev ahalisi uyanmadan kahvaltı öncesi doğru denize, diyorlar. Öğleye doğru ufak cocuklu ana babalar gelip gölge yerleri kapatiyorlar, malum onların mesai akşam beşe kadar uzuyor. Öğleden sonra işler bitmiş, yemekler pişmiş şimdi sıra plaj muhabbetinde diyen kadınlar/yazlıkta iş mi olur demeyin, bildiğin ev hali neyse yazlıkta da o/ bufenin taşlığında okeye gelen emekli arkadaşlar, havalı havalı dolaşan ergen gençler sahili dolduruyor. Plaj en canlı haline bürünüyor. İlk zamanlar bu sahilde sadece çevredeki yazlıklarda oturanlar gelir, hemen herkes birbirini tanır bilirdi. Şimdiki zamanlarda dışardan Ayvalık'ın
diğer mahallelerinden de ya arabaları ile hatta toplu taşıma ile gelenler çoğaldı ki bu sahil Sarımsaklı'ya göre daha kısa ,kumsuz ,tesissiz ,otelsiz ,pansiyonsuz bir sahil. Yine de tercih ediliyor. Gerçi pansiypn yok dedim de, bir tane büfe vardı zamanında, bir çok kez el değiştirdi, geçen sene kafe oldu bu sene kafe üzerine kat çıkıp 😐butik otel!!! tabelası asmış. Kaçak iki odayı, otel olarak dandik büfenin üzerine kondurmuş.
Yani bu belediyelerin hiç mi denetim mekanizması yok , bilmiyorum.