Pazar günleri ,öğleden sonra Rehber isimli bir program var. Mert Savaş sunuyor.
Biz yıllardır kendisinin gezi programlarını ,severek izliyoruz. Dünkü programında, Bilecik'e gitmiş, bu tarihi şehrin hem doğal hem tarihi dokusunu bizlere programında tanıtıyordu. Sonra Bilecik, Pazaryeri, Kınık köyüne götürdü bizleri ekran başında otururken.Çok güzel bir yer.
Ama benim dikkatimi başka bir şey çekti!
Kınık taraflarının çamuru ,çömlek yapımına uygunmuş.Kınık'da, ki ben sadece Maden Suyunu duymuş ve içmişliğim vardı, çömlekler de ünlüymüş.Biz çömlekçiliği Kapadokya civarına özgü gibi düşünürken , Kınık'ta seramik ve çömlek yapımında oldukça ünlüymüş.Halkın geçim kaynağı büyük ölçüde çömlekçilikmiş. Seramikten çok güzel cezveler, kupalar, fincanlar daha neler neler yapmışlar.
Ama benim dikkatimi başka bir şey çekti!
Köyün meydanına 3 metrelik kocaman tek parça bir testi çömleği yapmış ve koymuşlar .Zamanında orada staj yapan ,halen bir üniversitede öğretim üyesi olan, vefalı bir eski öğrenci vesilesiyle.Bu çömleğin beş metreliği Çin'deymiş, şimdi bundan daha büyük olanını yapıp, Guinness rekorunu kırmak isterlermiş.
Ama benim dikkatimi başka bir şey çekti!!.
Sonra bir çömlek atölyesine ziyarete gittiler. Orada usta ile konuşuyorlar arkada da bir genç adam ,çalışıyor. Rehber önce usta ile söyleşti, sonra arkada harıl harıl çalışan gence döndü;
-Senin memleket nere?
-Suriye..
-??!!
-Nasıl geldin Kınık'a, nereden buldun burayı?
-Enternetten..ben ülkemde bu işle meşgaldim, enternete baktım Kınık'ta bu iş yapılır ,geldim ,buraya yerleştim.
-?( Şaşıran Rehber ;Görüyorsunuz, dedi çalışmak isteyen her yerde gelip işini bulup ekmeğini kazanıyor ,diyerek toparladı sordu;
-Mutlu musun burada yaşamaktan?
-Çok mutluyum..
Hem Rehber hem biz ekran karşısında şaşırdık.Suriyeliler sanırım ülkemizde her yerde karşımıza , daha sık çıkmaya başlayacaklar.
Bambaşka bir ülkeden gelip, araştırıp , kendine uygun işi bulup çalışıyor, çok da memnun , hem kendisi hem de işverenleri.
İşte beni bu Bilecik'te ekrana düşen Suriyeli şaşırttı .Herkes ekmeğini kazansın tabii ki de benim aklıma ülkemizde ki genç nüfus işsizliği geldi,
takıldı kaldı.
***
Bilecik'e ,Söğüt'e bir kaç yıl önce gitmiştim, görmüştüm.
Güzel bir ilimiz.
Memleketimizin her yeri gibi...
Not: Resimler konu ile alakasız,Rehber programı sonrası çıktığımız yürüyüşten.
Hava kapalı ve renksizdi ,lakin çiçekler olanca renkleriyle etrafa baharı hatırlatıyorlardı.
Merak edenlere bu çiçekli ağacın adı;
Süs Kirazı..
Bu mevsimde İstanbul'da laleler kadar sık karşılaşabilirsiniz.