Her İlkbahar olduğu gibi bu yılda İstanbul Nisan ayında lalelere bezendi.
İlk yıllarda sadece Emirgan'daki Koruda ekilen laleler artık her kaldırımda ,
her parkta ekiliyor.
Ama biz yine de yıllardır gitmediğimiz Emirgan korusuna gidip güzel laleleri
yerinde görelim dedik..
Hafta arası bir gün olmasına rağmen arabayla içeri girmek için 15-20 dakika bekledik.
Önce arabaların bagaj kontrolünü yapıyorlar, o aşamadan sonra da bir İspark görevlisi
içerde kaç saat kalacaksanız ona göre bilet kesiyor( 0-2 saat 10 TL ve ++) Sonra içeri
giriyorsunuz.
Neyse girdik koruya, araya taraya güç bela birde park yeri bulup,indik arabamızdan.
Hava mis gibi , manzara şahane;
Gözlerimiz laleleri aradı ama o da ne.
Laleler bizi beklememiş ,solmuş bile:(
Bu sene havalar sıcak gittiğinden erkenden solmuşlar, artık kaç gün açtılar bilemiyorum.
Ama yine de açmış olanlardan bir demet derledim;
en güzeli bu beyaz laleler, bayıldım bunlara.
Emirgan korusunda piknik alanlarına geniş yer ayrılmış.Yürüyüş yaparken
burnumuza mis gibi köfte kokusu geldi .Şaşırdık çünkü heryerde mangal yasak
diye yazıyor.Kokunun geldiği yöne bakınca ne görelim ,mangal yasak diye
piknik tüpünü getirmiş hanım kızımız ,pembe teflon tavasını koymuş tüpe,
cızır cızır köftesini kızartıyor, yanda sofra da hazır .. ohh mis..
çayınızı ya da kahvenizi içme imkanınız da var üstelik gayet makul fiyatlarla.
Laleler soldu , göremedik,üzüldük, demeyelim diye birde Fotoğraf sergisi vardı...
Emirgan Korusu gelin ve damatlarında dış mekan fotoğraf çekimleri içinçok popüler bir yer olmuş. Bizim kaldığımız süre içinde 4 çift gördük fotoğraf çektiren.
Doğrusu düğün günü fotoğrafı için şahane bir koru burası.
Bol resimli bir paylaşım oldu .Bir de başlıkta aklıma gelen Kemal Sunal'ı
rahmetle anarak şunu paylaşmadan geçemeyeceğim;
''Şaban'a aynen katılıyorum''