Camdaki Kız

 


Kış ayları geldiğinde ,benim de akşamları yerli dizi seyretme zamanlarım gelir.   Oyuncuları, bana göre, kaliteli,sevdiğim ve iyi oyuncularsa dizi izlemek keyiflidir. Konu önemlidir, tekrar edilmiş konuları sevmem, farklı bir konuya değinmişse severek izlerim. Ama son zamanlardaki dizileri ve konuları görünce seyrederken koltuğa yapışıp kalıyorum, gözlerim fal taşı gibi açılıyor, şaşkın , aman allahım!, bu nedir ya hu! nidaları ile sevgili bey ile bakışıp kalıyoruz. Mecburen benimle birlikte seyretmek zorunda kalan sevgili bey ;                                                             -''ya  niye seyrettiriyorsun bana böyle şeyleri'' moduna girip  yerini değiştiriyor, tebdili mekanda ferahlık vardır ,sözüne güvenip, gidip bilgisayarının başına geçiyor ama kulağı dizide kalıyor:) Bir kaç dizi böyle, özellikle kendisi bir psikiyatr olan ancak son zamanlarda hastalarının hayatlarından esinlendiği romanları ve onların dizilere çevrilmesi ile tanınan G.Budayıcıoğlu'nun kitaplarından uyarlanan diziler başı çekiyor. Mesela Masumlar Apartmanı'nı de tek tek yıkadığı taze fasulyelerden sonra seyretmeyi bırakmış, burnuma durduk yere çamaşır suyu kokusu gelmeye başlamıştı. Kırmızı Oda'ya da 3-4 bölüm dayanabildim. Bu sefer onlar yetmemiş gibi; psikiyatrist,yazar G.Budayıcıoğlu'nun kitaplarından uyarlanan, başka bir dizi, seyirciyi yine hayretlere gark etti;

Camdaki Kız..

Nalan okumuşsun, mimar olmuşsun, çok modern, şık bir plazanın yüksek katlarından birinde çocukluk arkadaşınla birlikte çalıştığın ,mis gibi bir ofisin var. Altında son model lüks cip, boğazın en nadide yalılarından birinde ,pamuk gibi bir emekli vali baban var. Senin ne işin olur sabah giydirilip akşam çıkarılan , sıktıkça sıkılan o bekaret korsesiyle kızım. Feride o ipleri her sıktığında vallahi bizim içimiz daraldı, nefessiz kaldık. Korse yüzünden su içememek, tuvalete gidememek, 53 kiloyu geçmeyeceğim, diye aç bilaç gezmek?! Hiç mi, heeyt n'oluyor ,demiyorsun. Kazık kadar olmuşsun. Nedir yahu akşam yemeğe çıktın diye ,o saçı başı yolunasıca Feride'nin götürdüğü jinekologa muayene olmayı kabul etmek?Nedir o kendi kendine yıkanamamak da atlar gibi başkasının tımarladığı bedenine ,donunu bile başkasının giydirmesi.. Töbe töbee. Koskoca yalının o gizemli hamamı ,zaten korku filmi sahnesi gibi. 

Sedat ,ya sana ne demeli? Sizin aile hepten şaka gibi. Eski püskü, karanlık bir köşk, peynirler 25 gr ,zeytinler sayılı veriliyor. Çöpten evdekilerin ne yiyip ne içtikleri araştırılıyor, evde bir garip dedektif uşak dolanıyor,lakin korumalar, lüks araçlarla gidilen işyeri maşallah köşkün tam aksi. Yani Sedat, baban başkasıyla evli diye 2 çocuğu var ,diye istemiyor Cana'yı da, kadının bir de eli kırbaçlı olduğunu bilse, ne eder, bilemedim. 

Neler neler daha. Hele Feride'nin lise çağındaki Nalan'ı ,korseyi çıkarıp beden dersine girdi diye ,saçından sürükleyip , arabanın içinde perişan edene kadar dövdüğü sahne vardı ya, ay ay ayy. Bu nasıl çocuğa/kadına şiddet sahnesidir, ya hu!

Kitabını da okudum Camdaki Kız'ın, ama böyle hatırlamıyorum. Bu kitap sanırım ''Doğdugun Ev Kaderindir'' dizisine de ilham olmuş. Onu izlemedim. Bu dizi başka alemlerde. Ahlak sınırlarımız nerede ,başlıyor nerede bitiyor, belli değil. Karışmış gibi geldi. İçen birisine  denilen;''afiyet olsun'' ''şerefe'' ' laflarını, garsonun getirip verdiği''Buyrun şarap menüsü'' laflarını bipleyen,  dizi isimlerin beğenmeyip değiştiren, öpüşme sahnelerini olay haline getiren , ayıp karşılayan, dekolteli kıyafetlere ayrı hassasiyeti olan sansür kurulu, bu diziyi atladı herhalde..

Bazı şeylere parmak basacağız, yok mu böyle olaylar, yaşanılmışlıklar ,ana baba elinde paçavraya çevrilmiş çocuklar, tabii ki vardır. Pembe bir dünyada yaşamıyoruz. Adil değil hayat, herkese eşit de değil. Ama tüm olumsuz değerleri, kişileri, yaşanmışlıkları bir dizide biriktirmek, seyrettirmek de bir daraltıyor, ya hu!Üç bölüm seyrettim ama başka da izler miyim? Bilemedim.

27 yorum:

  1. Maşallah size diyeyim, ben üçüncüyü izleme cesaretini toparlayamadım daha bünyede. Çünkü gönül Şaşı Felek Çıkmazı tadında bir şey izlemek istiyor. Ya da Yedi Tepe İstanbul. Ama arada da bul. Tüm ülke, hatta dünya 13 aydır zaten camdan bakıyoruz hayata. Çok şükür evde bir Feridemiz, belde korsemiz eksik. Bunları düşününce hiç izleme hevesim kalmadı şimdi. Masumlar Apartmanı'nı aynı sahnede bırakmış olmamıza da şaştım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 😀 gerçekten çoğumuz camdan bakıyoruz dışarı bir yıldır. Ben de şöyle komik aile dizilerini özledim. Yok ki.

      Sil
  2. Ben kitapları çıktığından beri sürekli aynı eleştiriyi yapıyorum bir hekimin hastalarının -adını şehrini değiştirse bile - durumunu ifşa etme hakkı asla yok. Sağlık Bakanlığının konuya acilen el atması lazım. Hiç bir şekilde etik değil, benim için ha arkadaş ortamında bugün bana bir hasta geldi böyle bir konu var diye anlatmış ha kitap yapmış, mahremiyetin bu derece çiğnenmesi kabul edilemez. Dram da olsa komedi de ben kabul edemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acaba izin alıyor mudur? Bilemedim. Bence de hoş değil, hiç değil.

      Sil
  3. Ahahshhjj çoook iyiydi..valla ilk bölümü izledim ve bıraktım daral geldi bana

    YanıtlaSil
  4. Hay Allah razı olsun yazarken bile bunalacağım konuyu yazmışsınız! Valla reyting alacaz diye abartma ve ajitasyondan gına geldi bu hanımın eserlerinden. Ülkemizdeki psikolojik sorunlu kitle malum, artık oranın deşilmesi gerek anladik da bu kadar seviyesiz de olmaz ki, tam da yazdığınız gibi. Zaten bu kadar yüksek dozda başlayan diziyi birkaç bolüm sonra gevsetmek zorunda kalıyorlar ve sacma sapan bir şeyler oluyor devaminda, karakterler çözünüyor tabiri caizse.

    YanıtlaSil
  5. Bende hiç izlemedim. Zira ne olacağı belliydi dizide.
    Kadının tüm dizileri böyle.
    Dün eşim twittera bakarken bu kadının adıda geçiyordu. Çoğunluk isyan etmiş de benim anlamadığım bu kadar artık yeter diyen insan varken bu dizileri kim izliyor..
    Merak edip izlerdim belki ama psikolojimi bozamam merakım için.
    Çoğunluk da laf söyleyip izlemeye devam edecek kanımca. İnsan başladı mı merak eder durur.
    :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oyuncular iyi olunca insan ister istemez bakıyor işte, nasıl bir dizi diye.

      Sil
  6. Dün YouTube de bunun eleştirisi geldi önüme açtım baktım bu diziyi baya gömmüş . Diziyi bilmiyorum ilk defa o videoda karşıma çıktı. şu an YouTube de trendlerde

    YanıtlaSil
  7. Twitter'da biri "Ekranlarda Gülseren Budayıcıoğlu'nun değil Gülse Birsel'in yazdığı dizileri izlemek istiyoruz" demiş. Hak verdim. Şöyle zor bir dönemde, zaten herkesin kafası bir dünyayken, bu dizileri nasıl dayarlar aklım almıyor. Bir tane de değil. Tuttukça tutturmak bize özgü. Gerçekten ülkede olan biten birçok şeyden yıldım, imdat diye bağırasım geliyor:)

    YanıtlaSil
  8. Güzel bir yazı olmuş tebrik ederim :) son yazımdasınız bakmayı unutmayın :)

    YanıtlaSil
  9. Budaycıoğlu'nun kitaplarında, psikiyatri uzmanı olmasından gerek, kurgu ve konu güzel işleniyor. Ama dizi olarak hiç izlemedim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitapları daha gerçekçi, dizilerde kanırtmışlar konuları iyice.

      Sil
  10. Üçünü de izlemedim. Ruh hastası, temizlik hastası, sorunlu, takıntılı insanlarla birlikte yaşamak "Paylaşılmış Psikosomitak Bozukluk" denen (yanlış aklımda kalmadısa) bir hastalığa yol açarmış. İzlemek de açabilir o yüzden izlemiyorum. İçimi açacak bir şey açıyorum Netflix'te, durduk yere gerilmeye, rahatsızlık duymaya sebep yok:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle en iyisini yapıyorsun. Biz de artık öyle yapıyoruz, haberleri bile az izler oldum ruh sağlığım açısından.

      Sil
  11. En güzeli eski dizilere dönmek bu yüzden :) salgın dönemi evlere kapanıp kalmışken ve zaten iç karartıcı bir sürü gündem maddesi varken en güzeli eski diziler vallahi. eskilerden şaşıfelek çıkmazı yayınlansa mesela her gün, seyredip neşelensek ne şahane olacak :)

    YanıtlaSil
  12. tamam sadist-mazoşistler birbirini çekebilir.ancak bu kadar psikopatolojik vakanın yan yana gelmesinden daha tuhaf olanı kadının dizilerine hep bir şans verip bir bölüm izliyor olmam:) bir daha asla:))

    YanıtlaSil
  13. Çok ağır diziler bunlar ya. Kaldırmıyor ruhum.

    YanıtlaSil
  14. İzlemedim. Hatt aşu ara tvde gösterilen hiçbir diyizi izlemiyorum. Bu dizi ile ilgili de çıkan haberlerden okuduğum kadına şiddeti biraz normalleştirdiği. Bekaret olayı falan. Malesef kadına şiddet hem gerçekte hem dizilerde epey fazlalaştı.

    YanıtlaSil
  15. kitabını okudum, üzücüdür diye bakmıyom, maraşlı ve teşkilat izliyorum :)

    YanıtlaSil
  16. canım ne de güzel anlatmışsın
    çok haklısın Netflix dizilerini geçti
    abartılı şiddet taciz sahnelerinde
    mazoşist bir adam evli kaıdn
    nasıl da dizilerle normalleştiriliyor bu sapık şeyler
    yazık
    bize de yazık bayıla ayıla izliyoruz valla ben de izliyorum ne yalan söylim :(((

    YanıtlaSil
  17. Geçenlerde puhutv bakayım dedim yurtdışında izlenemiyormuş 🙄

    YanıtlaSil