Mustang


                    Yönetmen Deniz Gamze Özgüven'in Türkiye'de çevrilmiş filmi ,
Fransa adına yarıştığı Cannes Film Festivalinde ödül kazandı.
Merak ettiğim filmi TV de  izledik.
Karadenizin sahil kasabalarından birinde(İnebolu) yaşayan 5 kız kardeşin hazin öyküsü.
Kızlar henüz okul çağında, anne babalarını kaybetmiş,babaanneleri ve amcaları
ile yaşıyorlar. Güzel ve hayat dolu kızlar mahallede dedikodulara sebep olunca
babaanneleri tarafından adeta bir hapis hayatına zorlanıp okuldan da alınıyorlar.
Sonra babaanne  ''Artık evlenme vakitleri geldi ''diye düşünerek,en büyükleri
Sonay'dan başlayarak kızları evlendirmeye karar veriyor.


İşte kızların hayatı bundan sonra tam anlamıyla altüst oluyor.
Zorla evlendirilmeye başlanan kızların en küçüğü Lale
sıra kendine gelmeden özgürlüğe ulaşmanın yollarını aramaya başlıyor.

Film abartılı , yok artık bu kadar da olmaz desek de, okuduğumuz 3. sayfa
haberleri ya da duyduğumuz , gördüğümüz bunca şeyden sonra daha da
beterleri var , diye düşünmeden edemiyoruz.
Ancak bunca özgür şen şakrak çizilen karakterlerin birdenbire
baskılanması  tuhaf kaçmış , babaanne de amca da öyle çok muhafazakar
değiller oysa. 

Yukardaki sahne kızların zorla kapalı giydirilmesini simgeliyor ki artık yaşadığımız
memlekette kapanma böyle olmuyor gayet iyi biliyoruz.
Birde başta pek anlaşılmayan amcanın  ''iğrenç'' yüzü var ki babaannenin
kızların evlenmesini neden bu kadar istediği acı bir şekilde anlaşılıyor.
 Bir evde olanlar üzerine bir film..
 Olmuyor mudur? Oluyordur.
 Olmamış mıdır ? Olmuştur, hem de belki bin beterleri.

Ama yurtdışında ödül almaya aday olan,bizi anlattığını iddia eden eserler,
genelde  kötüleyen, eksik , yanlış ,olmamış taraflarımızı gösteren
eserler mi olmak zorunda .
Bunu anlamıyorum.

NOT: Bu filmi seyredip bu yazıyı yazdığımda henüz son günlerde gündemdeki,
         çocuklara taciz, tecavüz ,cinayet haberleri  ayyuka  çıkmamıştı .
         Haberlerde izlediklerimiz bu filmdeki konuyu bile masum bıraktı,
         ne acı..

4 yorum:

  1. Anladığım kadarıyla abartılmış, mantık hataları var, ünlü olmasam da senaryo yazdığımdan mantık hataları bana çok batar çünkü ben yapmamaya çalışıyorum - mümkün olduğunca- filmin ismi bana tuhaf geliyor bir de, böyle bir konuyla ilişkilendiremedim, sanki İngilizce, Fransızca konuşan insanlara yönelik zorlama konulmuş gibi (eskiden Eurovision şarkı yarışması için öyle yapardık petrol, sinema, tiyatro vs. gibi:)))ana dili İngilizce olmayan başka ülkeler de yapardı..teşekkürler çok güzel tanıtmışsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla Müjdecim ben bile senaryoda bir sürü tuhaflık gördüm.Acaba sansürlümü yayınladılar diye düşündüm.Mustang o isimli atların yeleleri ile kızların saçları arasındaki benzerlikten konulmuş sanırım .

      Sil
  2. yazıya başlarken neden Türkiye adına değil Fransa adına yarışmış ki idye düşünmüştüm.. Ama keşke hiç yarışmayıp hiç ödül almasaymış; biz de bu kadar kötü tanınmasaydık.. hoş artık bütün medyada ( bizdekiler hariç) boy boy yazıyordur gündemdeki iğrençlikler..kendimiz kendimizi iğrenç tanıtıyoruz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah şapşik anne son günlerde çocuk tacizleri ile ilgili olaylar dehşete düşürüyor bizi.

      Sil