Kızım geldi bu hafta sonu için. Ayrıca keyfim yerinde. Yeni bir iş arayışı içerisinde kendisi. Çalıştığı yer oturduğu yere çok uzak ve iş biraz hafif geldi ona. Yeni nesil genç insanların bu daha iyisi olsun anlayışına hayranım. Neden olmasın ki?
Biz ellili yaşlarını yaşan nesil /hadi genelleme yapmayayım/ insanlarının çoğunluğu, daha çok kabullenmeye, kurallara nedensiz uymaya ,hakkımız yense de içimizden homurdanmaktan başka bir şey yapmamaya koşullu gibiydik. Evden başlayıp, okullarda devam eden bir disiplin içinde büyüdük,küçüklere sevgi ,büyüklere saygı düsturumuzdu. Sebatkar olmak iyi bir şeydi; girdiğimiz işte emekli olana kadar çalışmak; evlenince, mutlu mutsuz, bir yastıkta kocamak gibi..Kendimizden çok elalem önemli idi.
Sanırım biraz benden huy almışlar evlatlarım. Kendi yollarında cesur adımlar atmakta ısrarcı olabiliyorlar.Bazen bu ana baba için üzücü, iç acıtıcı oluyor buruk tatlar bırakıyor.Öyle olsa da her zaman kendi kararlarını uygulamalarından yanayım genç insanların. Yeter ki yanlarında iyi insanlar olsun.
/Takvim yapraklarından bir alıntı yapayım bu sabah./
Anton Çehov 'a göre üç çeşit insan varmış,tabi yaşadığı zamana göre ,değerlendirmiş Usta Yazar;
1-Ekmek gibidir.; Her zaman ararsın,' bazen' bulursun
2-İlaç gibidir; İhtiyacın olduğunda ararsın'pek az' bulursun.
3- Mikrop gibidir; Sen aramasan da olur.Çünkü o seni 'her zaman' bulur.''
Soframızın baş tacı Ekmek her zaman bulunsun, İlaç uzak olsa da hep var olsun, aman amann diyeyim,Mikrop hayatımıza bulaşmışsa yok olup şifasını bulsun.
Güzellikle dolu bir hafta sonu diliyorum..