sis ve büyükada

 Günaydın cumartesi sabahı.


Sabah şerifleriniz hayrolsun. Öylesine bir sis var ki dışarda. Göz gözü görmüyor. Dün kırkı yılda bir Büyükada'ya gidelim dedik, Motora* bindiğimizde günlük güneşlikti hava. Motorun açık havalı üst katı yeterli yolcuyu almıştı. Kimler yoktu ki; öğrencisinden, emeklisine, arap turistinden, genç üniversitelilerine, onlar kadar yaşı olduğu halde bebeklerini kucaklarına almış iki yeni heves anneye, kokoş hanım teyzelerden, (yaşına rağmen) tek tekerlekli sukıtırlarıyla(scooter) ada turuna çıkacak orta yaşı geçmiş beylere kimler kimler. Tam saatinde kalkan motor ,bir müddet gittikten sonra pırıl havayı terketip bir sis bulutunun içine giriverdi. Etrafı görmek ne mümkün. Sisi oluşturan nemli tanecikler bir anda küçük güverteyi doldurdu, buz kesti etraf, önce çocuklu anneler kaçıştı, sonra teyzeler, havaya güvenip yazlık giysilerle çıkmış çoğu genç. Hepsi alt kattaki kapalı alana doluştu. Bir ara  siren sesi duyduk ki  akabinde iki sahil güvenlik görevlisi motora yanaşan teknelerinden bizim tekneye geçtiler. Sanırım eskort eşliğinde motor yavaş yavaş siste yolunu bulup ilerlemeye devam etti. Bu arada başta yapılmayan HES kodu kontolü, maske kontrolü kılavuzumuz görevlilerce yapılmaya başlandı. Genelde çoğunluk maskeliydi/yarım yamalak/ Sonra sislerin arasından adanın iskelesini görüverdik, aniden. Tabii ki Heybeliada'ya niyet ettiğimiz halde kendimizi Büyükada'da inmiş bulduk. Boğaz'dan gelen motorlar sis nedeniyle geri döndüğünden dolayı Büyükada pek bir sakindi. 


Biz rahat rahat gezeceğiz diye sevinirken, esnaf; 'off !gün bitti işler kesat bugün, gelen giden yok ',diye ağlaşıyordu. Gerçi boş dedikleri ada ,aslında sabah erken gelenlerle oldukça kalabalıktı zaten. İyi havadaki yoğunluğu tahayyül edemedik. Biz ,yıllar sonra karşı kıyımıza geçmenin keyfini çıkardık, açılan hava ve dağılan sisle ortam daha da şenlendi öğleden sonra. Yerli ve yabancı turistler adaya ulaştılar.



Döndükten sonra evden baktım ki sis yine adayı kaplamış, denize bulut inmiş. 

İşte böyleyken böyle cumartesi sabahı.Sis hala devam, bırakın karşı adayı karşı bina görünmüyor. İstanbul'un sisli puslu günlerinden bir hafta sonu daha başlıyor.


Not; Şu eski tarihli yazımda motor ücretleri öyle iken ,şu anda bir kişi Kartal'dan Adalara gidiş ücreti;           16 TL. Herşey gibi burada da ulaşım ücretleri fazlasıyla artmış. 

Artan bir şeyde ada trafiği.Çok fazla akülü araç, motosiklet vs. var. Faytonların yerine geçen araçları merak ediyordum.İşte aşağıda resmini gördüklerinizmiş. Mini minibüs gibi. Yani pek estetik görünmüyor.Biz karşı kıyılılara söz düşmez Adalıların işine yarıyorsa, onlar beğendiyse, ne mutlu.

18 yorum:

  1. Pardon da vapura bindikten sonra hes kodunda bir şey çıksa ne yapacaklar, denize mi atacaklar?

    YanıtlaSil
  2. Biraz maceralı olmuş ama sayenizde biz de ada havası aldık:) Sağ-salim evinize dönmüşsünüz neyse ki.
    O akülü arabaların biraz daha küçüğü senelerdir Bozcaada'da kullanılıyor. Orada fayton/at olayı hiçbir zaman olmamış. Küçük olduğu içindir belki de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faytonlar çok fenaydı ama bu da göze hoş gelmiyor pek.Bozcaada çok küçük tabi yerleşim yeri, burasi faytonlara uygun ama işte sorunları çok ve demode bir ulaşım şekliydi zamanımızda.

      Sil
  3. adalılar bu araçlardan genelde memnun, hem daha hızlı, hem de atlara üzülüyorlardı, adalılar araplardan memnun değil, yıllardır bütün yazlarını adada geçirenler şikayet ediyorlar, sadece deniz kulübü, değirmen gibi yerlerde denize giriyor artık yerliler, sis vardı bugün, yani evden çıkmadım da nette duydum, büyükada istanbulda en sevdiğim yer, fiyatlar AVM almak gibi olmasa orda isterdim bir yazlık. motorla hiç gitmedim daha, kadıköyden veya beşiktaştan şehir hatları ile gittim hep, ama 2 yıldır görmedim adayı yaaa :) maşallah sen artık korkmuyon :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arap turist çok gercekten.Adada yaşasam bende sikayetci olurdum sanırım.
      Eşim biraz tedirgin ama ben biraz saldım galiba salgıni.Ama kapalı yerlere çift maske ile giriyoruz, ha bre fis fis kolonya sıkıyoruz. Ama bu ara biraz geziyoruz. Çok özledik Istanbul da gezmeyi.
      Valla bizde her gidişte burada ev kiralamalı diye hayallere dalmıyor değiliz yani. Istanbulun en nadide köşesi.

      Sil
  4. iki gündür sise gömüldü istanbul gerçekten. iyi ki sorun olmadan gidip gelebilmişsiniz adaya. adalar her zaman güzeldir, favori mekanlarımdır her daim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorduk bh günlerde uzun süreli sisli havanin geldigini.Arada olur Istanbul sisleri.

      Sil
  5. Sayende ben de gittim geldim :)

    YanıtlaSil
  6. Sisli havayı seviyorum ama gezerken denk gelmek istemezdim. Adalara hiç gitmedim, merak ediyorum. Daha doğrusu deniz gezmesi yapmak istiyorum. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adalar özellikle baharda şahane olur, görmelisin.

      Sil
  7. Paytonların havası bir başka diye düşünsem de hayvanların bakımsızlığı ve yorgunluğu beni çok üzüyordu. Çok iyi yapmışlar.

    YanıtlaSil
  8. Tekne yol aldıktan sonra HES kodu ilginç olmuş:) Minibüs tarzı araçlar 2 sene önce gittiğimizde yoktu ve anladığım kadarıyla her geçen gün araç sayısı artıyor:) Sayıyı abartmadıkça bence faydalı, en azından ada turu için yürüme sıkıntısı olanlar için çok faydalı diye düşünüyorum. Biz 4 kişi gitmiştik ve uygun araç yoktu:)

    YanıtlaSil
  9. Güzel bir derleme, teşekkürler Mehtap:)

    YanıtlaSil
  10. İstanbul'da en sevdiğim yerlerdendir Adalar. Çok gitmişliğim var. Ama bir kez o da birlikte gittiklerim istediği için faytona binmiştim. Tabanvay ya da bisiklet en güzeli bence.

    YanıtlaSil