Selçuk İlçesi Şirince Köyü..


Sevgili okuyucu, biraz yazılara ara verdim. Kendime yazdım, beklettim. Hem deprem, hem de bazı sağlık sorunları kafamı bulandırdı. Bu arada üç günlük  bir hafta sonu gezisi yaptık. Kıştan planladığım gezilerden ilkiydi. Cuma gidip pazar akşamı döndüğümüz, Ege'nin civarındaki köyleri,ufak kasaba ve yerleşim yerlerini kapsayan tatlı, huzur dolu bir bahar gezisi oldu.  Baharın en güzel ,havanın en yumuşak, yeşilin her tonunun doğaya hakim olduğu aylardayız. Bakalım Ege'de bahar nasıl yaşanıyormuş ,diye çıktık yola. 
İlk durağımız Efes Selçuk ilçesi oldu. İzmir'e bağlı hem tarihi, hem doğası, hem verimli tarım toprakları ile sakin bir ilçemiz. Dünyaca ünlü Efes harabeleri burada bulunuyor. Kaldırımlarında turunç ağaçları ekili. Portakal renkli turunç meyvelerinin ve çiçeklerinin dayanılmaz hafif, cazibeli kokusu etrafı sarmış. Mest ediyor ,iç açıyor, ferahlatıyor. Sonrasında bir sabahçı kahvesinde ,açık bulduğumuz fırından aldığımız nevalelerle sabah kahvaltımızı yaptık. Egenin meşhur poğaçası olan boyoz aldık,çıtır çıtır sıcak ve lezzetliydi.. 





 İlk durağımız Şirince köyü. Memleketin en popüler, tanınmış köylerinden. Özellikle 21 Aralık 2012 yılında Maya takvimine göre Marduk gezegeni dünyaya çarpacak ve kıyamet yaşanacaktı. Şirince bu kıyamette güvenli bölge olacak , buradaki insanlar kurtulacaktı. Bu efsane, bölgenin adını duyurmasına vesile oldu. Binlerce kişi bu köye akın etti. Oysa bu köy, dağların tepesinde bir yerde, efsaneye göre kırk kişi/aile tarafından kurulmuş bir Rum köyü. Kurucu aileler buraya yabancılar gelip gitsin istememişler. Adı Kırkınca olarak konulup ,zamanla önce Kirkince'ye sonra Çirkince'ye dönüşmüş ve yıllarca bu isimle anılmış. Burada yaşayan insanlar Çirkince ismini yöreden başkaları gelip yerleşmesin diye söylemişler, kendi yağları ile kavrulmuşlar, kendi kendilerine yaşamışlar uzunca yıllar . Mübadele yıllarında ,tabi her şey değişmiş , buradakiler gitmiş, buraya da  Yunanistan'dan gelen aileler yerleştirilmiş. Cumhuriyetin ilk yıllarında İzmir Valisi Kazım Dirik köyü ziyaret ediyor. Kendisini karşılayan bir ilkokul öğrencisinin okuduğu şiirinde köyünü Şirince olarak nitelemesinden etkileniyor.  Daha sonra da Çirkince olan köyün adını Şirince olarak değiştirtmiş. O gün bugün köyün daha doğrusu mahallenin ismi; Şirince. 

Şirince bağları, şarapları ,inciri, üzümü ile ünlü. 19.Yüzyılda inşaa edilmiş Aya Dimitri kilisesi bulunuyor, ziyarete açık. Aziz Nesin'in Matematik Köyü de bu bölgede.  Bunun dışında köyde çok fazla  kafe, pansiyon, lokanta, hediyelik eşya dükkanı mevcut. Yani bundan dolayı Şirince beni  pek cezbetmedi. Çok fazla turistik olmuş.Fiyatları pahalı. Yani pek hayal ettiğim gibi çıkmadı Şirince . 







6 yorum:

  1. 2000'de gitmiş çok sevmiştim 25 senede olan olmuş demek ki. Geçen yaz annemler ve çocuklarla gideyim diye rezervasyon yaptırdım (fiyat yaz olmasına rağmen çok uygundu aslında) ama kısmet olmadı.. Böyle ismi çıkan yerler değil de kaldıysa bilinmeyen küçük yerler çekiyor değil mi....
    Geçmiş olsun ayrıca özlemiştik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler öncelikle, özlenmek güzel:) İnfluenza yakamı bırakmıyor bu aralar.
      Şirince belki ilk hali ile güzeldi ,şimdi gereksiz bir kalabalık oluşmuş. O güzel evlerini gören manzaraların hepsinini kafelerle kapamışlar, ancak bir yere oturursanız manzaranız var. Kesinlikle henüz ünlenmemiş yerleri gezmek için tercih ediyorum artık.
      Sevgiler.

      Sil
  2. Maya takvimi kehanetleri sonrası pek ünlenmişti. Demek tam da tahmin ettiğimiz gibi şu an. Gitmeyi hiç düşünmedim, düşünmem de. Sizin yazınız gayet yeterli geldi. Bilinmeyenlerini de öğrendik. Şahsım adına teşekkür ederim. 🤗🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok daha görülesi yerlerimiz var kesinlikle.

      Sil
  3. şirinceye genelde meyveli şarap için giderler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rehberimizin tavsiyesine uyup tadım işine girmedik.

      Sil