Dönüş Yolu..

 

Bakmaya doyamadığımız ormanlarımızı, yeşilliğimizi,doğamızı içindeki canlıları hiçe sayarak kim yakıyorsa her dünyada cezasını çeksin.. 
**
Yolda gelirken domates, fasulye ve alacalı mor patlıcan aldık. Bir de kavun. Şimdi tam zamanı, her yerde var. Kavuniçi rengi ,güzeldi ama henüz tam olmamıştı ,hamdı. Domatesleri 50 TL den verdi, pembe domates, şahane, ince kabuklu, yumuşaklığı yerinde, tadı domates gibi. Aynı domates bile değil geldiğimizde Kartal pazarında 100 ile 150 Lira arasında görünce fiyatı,İstanbul'da yaşamanın ne kadar maliyetli olduğu domatesle bile ölçülebiliyor , diye dertlendik.

Yol üstünde Muratlı'da mola verdik. ''Amaan her zaman mı yiyoruz canım'' dedik, kıydık paraya İskenderlerimizi afiyetle yedik. Kalabalıktı da, herkes bizim gibi düşünmüş demek ki.
Sonrasında aldığımız fişlerdeki numaralarla Türk Kahvesi makinasından 90 saniyede hazırlanan kahvelerimizi de içtik. Enteresan ,çoğu yerde pişirmeyi beceremedikleri kahve makina tarafından tam kıvamında, telvesi yerinde ve  lezzetli bir şekilde hazırlandı. Biraz imtina etmiştim ama çok memnun kaldım kahveden. Üstelik 70 TL ye kahve mi kaldı. Biz iskenderlerin hatırına biletle içtik de kartınızı okutup da içebiliyorsunuz. Ne kolay artık herşey.

Not: Burada bulunsun 2024 yazında 550.-TL olan 1 porsiyon pideli döner 975.-TL olmuş. Yani.. Kuş kondurmuyorlar ama diğer yerlerden daha pahalı. 

**

Dönüş yolunda en dikkat çeken de artık mola yerlerinde araçlar için onlarca elektrikli şarj istasyonları kurulmuş olması. Bir çok değişik firma piyasada , bir çok istasyon açmış. İnsanlar artık elektrikli araçlarını nerede şarj edeceğini düşünmüyor. Tabi şimdilik sadece bu güzargahta yoğunluk göze çarpıyor. Anadolu'nun diğer yol duraklarında bu kadar yok sanırım,en azından bu yılki gezilerimde hiç dikkatimi çekmedi. Ama yakındır  çoğalması. Şehir içlerinde bile çoğaldı, market önlerine bile konduruyorlar artık. 

**

Bir de İzmir-İstanbul arası giderken dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum , Bursa Karacabey tarafında büyük büyük vinçlerle yapılan inşaatlar, buldozerlerle kazılarak yapılan yeni yollar , bir faaliyet var.Üç dört yıldır gelip geçerken görüyorduk. Acaba ne yapılıyor, havaalanı falan mı dedik. Meğer son gördüğümüzde alanı daha da büyümüş olan bu yer Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi(Teknosab) oluyormuş. Oysa buralar geniş tarım arazileri idi. Tıpkı Bursa Şehir Hastanesini tarım arazilerini hiçe sayıp Bursa'nın dışına yapıp, Bursa'yı o yöne büyüttükleri gibi, şimdi de şehri İzmir otobanının kenarına batı yönüne doğru kaydırıyorlar. Şimdilerde sadece sakin köylerin yer aldığı bu arazilerin ilerisi çok parlak görünüyor. Hiç bir yerde haber yok ilerde her şey olup bittikten sonra bu civarda yaşayanlar itiraz edip protesto ederlerse , eh geçmiş ola. Belki de işlerine gelmiştir arazilerinin ''değerlenmesi'' Ne de olsa ülkece tarımı bitirmek üzereyiz, domates bile ağustosta hala 100 TL den satılıyorsa. Ucuzu da var demeyin lütfen. Hep ucuz ve kalitesiz yemek mi zorundayız. İyi domates yemek herkesin hakkı...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder