#Ayvalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#Ayvalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Rüzgar Bunalttı..


 Komşuda hasat zamanıydı. Mürdüm eriği ve şeftali çok lezzetliydi, dalından ne de olsa. Komşular arası böyle meyve sebze alışverişi sık oluyor. Bizde sadece erik kaldı, ağacı artık çok yaşlı ama hala meyve veriyor. Gerçi biz gelmeden  önce toplamışlar, annem suyundan erik suyu içeceği, meyvesinden erik reçeli yapmış. Bize de yiyip ,içerek tüketmek düştü.

  Öyle bir rüzgar var ki bir haftadır, inanılmaz. Sesi, uğultusu büyük baş ağrısı yapıyor, stres yaratıyor. Yine de çayımı aldım zeytin ağacına karşı içiyorum.  Başıma iyi gelir belki. Şu ağaçta büyük dalın arasında ,tahmini kışın kesilmiş, iki dal daha vardı. Kim kesmiş bilmiyoruz,kimse görmemiş, sitenin bahçelerle ilgilenen bekçilerine sorduk, haberleri yok. Muhtemel çimlerine zarar gelmesini istemeyen birileri ,diye aklımızdan geçiyor. Tabi görmedik, direkt suçlamak olmaz. Üstelik bu yaz ,yaprak olayından sonra,ilk kez barış çubukları tüttürüldü, selam sabahlar başladı. Muhabbet iyi. Şaşırtıcı bir şekilde bahçesine zeytin fidanı da dikti ,hem de iki fidan. Çimleri şimdi o ağaçların altında nasıl olacak bilmiyorum. 

Başım hala ağrıyor. 

Şaşırma


 Buraya geleli bir ay olmadı 135 TL olan bir damacana su 150 TL oldu. Aynı suya İstanbul'da 160 TL veriyorduk. Gündemde  öyle olaylar var ki fiyatlar durmadan artıyormuş, artsın. Şaşırtmıyor billahi.

Paranın üzerinde yazan rakam 200 ise o en büyük para. Bu paramız artık pek bir şeye yetmiyor. Bir tost için 250 TL ödeniyor, paramızın değeri çok düştü. Buradan geçen sebzeciden alışveriş yapmak için bile bir çok ikiyüz  gerekiyor .Lakin şaşırtmıyor.

Yazlık 1

 Telefondan yayın yapmak zor. Az ve öz yazacağım bu sebeple. En sıcak  günlere denk geldik. Eyyamı bahur. Genelde ağustos ayının ilk günleri olur ama 2025 yazı her yönden sıcakla ve sıkıntılarla sınav veriyor. 

Ayvalık sahilinde de sıcak kavurucu, rüzgar yok, deniz hiç olmadığı kadar ılık ve durgun.


Herkesten önce gelip gölgede yer kapanlar da var tabi. 






yazlık haller

 Yaklaşık otuz yıldır gittiğimiz yazlığın bulunduğu Ayvalık bazı yönleri ile ilginç bir ilçe. Mesela plajda akşam üzeri güneşi ile güneşlenirken, yayılmışsın şezlonga ya da rejisör koltuğuna, daha mayon kurumamış, saçlar ıslak, öyle mayış mayış otururken yolun kenarındaki direğe bağlı cızırtılı hoparlörden İstiklal Marşımız çalınmaya başlar. İlk duyan bir şaşırıyor kalksın mı ayağa n'apsın, bakınıyor. Bu bir Ayvalık rutini cuma günleri mesai saatinde tüm Ayvalık ahalisi hafta sonuna ulusal marşımız İstiklal Marşı ile girer. Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk heykelinin yanındaki göndere bayrağımız çekilirken İstiklal Marşımızın çalınması Ayvalık'ta uzun yıllardır süregelen bir gelenek olmuş. Bulunduğumuz mahalle merkeze uzak ,eskiden yoktu şimdi bazı yerlere konulan hoparlörlerden bizim bulunduğumuz yerlere de marşımızın yayının yapılıyor. Sadece yazlıkların olduğu mahallemize cami yapılmazdan önce ezan yayını yapılıyordu bu hoparlörlerden, bu yıl İstiklal marşı ve diğer bir takım kurumsal bildiriler, cenaze varsa onunla ilgili bilgiler ve başka Ayvalık havadisleri  duyuruluyor.

Sadece hoparlör çok cızırtılı çok. Anonsları duymak için kulak kesilmek lazım.

 Bunlar güzel şeyler ama birde sıkıntısı var  Ayvalık'ın .Bir kaç yıldır özellikle geceleri mahalleye yayılan  o prina kokusu yok mu of ki off hiç yakışmıyor, hiç çekilmiyor.  Bu fena kokuya neden olan fabrikanın çevre izin ve lisans belgesi mahkemece iptal edilmiş diye haberler çıksa da fabrikanın çalışması tam gaz devam ediyor. Fabrika Ayvalık dışında ama çok uzak değil , rüzgarla kokusu her yere yayılıyor. Nasıl olacak bilinmez ama bu kokular Ayvalık turizmine hiç yaramaz, Ayvalık'a da hiç yakışmıyor. 

Yoksa Ayvalık denizi, doğası, havası çok güzel bir ilçe.

Cunda, Rahmi Koç Müzesi

Taksiyarhis Kilisesi 1873 yılında Alibey (Cunda) adasında yaşayan Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş.O zamanlar Ada nüfusunun çoğunluğunu Rumlar teşkil etmekteymiş(8000-10000 civarı sayıda) Kilise Taksiyarhis'e yani Koruyucu Baş Melekler Cebrail ve Mikhail 'e atfedilmiş.
Halen Ada'nın en önemli anıt yapısı olan  tek kubbeli kilise binası,
1927-1928 yıllarında minaresiz bir camiye çevrilmiş.1944 yılında yaşanan depremden sonra terkedilen bina bakımsız kalmış, zamanaşımı ve insan hasarları sonucu iyice tahrip olmuştur.1989 yılında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenen Taksiyarhis kilisesi, 2011 yılında Rahmi M.Koç Müzecilik ve Kültür Vakfına verilmiş, yıllardır bakımsızlıktan çürümekte olan bina ,2014 yılında , bir müze olarak, ziyaretçilerin gezisine açılmıştır.
Müzede ,İstanbul ve Ankara'daki Rahmi Koç müzelerinin benzeri bir koleksiyon sergilenmektedir.
Rahmi Koç Müzesi










Ayvalık




Ayvalık

Tavsiye notu;
Cunda'ya giderken mutlaka deniz yolunu tercih edin.Ayvalık'dan Cunda'ya sık sık işleyen motorlar var. Püfür püfür deniz havası, harika manzaralarda cabası.

Sokak gezmesi


Ayvalık'ın da Cunda(AlibeyAdası)'nın da sokakları nostalji kokuyor.
Evet biraz daha bakımlı olabilir.Mesela bir gezi programında izledim,Yunan adalarının birinde ,her yıl evleri beyaza boyamak zorunluymuş, cezası varmış,boyamayana yönetim yardımda bulunabiliyormuş. Bizim sokaklar, biraz daha doğal haliyle kalması tercih edilse de çok güzel.Ama daha güzel olsa, bakımlı olsa fena mı olur?
Arada restore edilip pansiyona çevrilmiş olanlar da var. Ya da içerisinde yaşanılan güzel evler göze çarpıyor.
Ama yine de gönül daha bakımlı sokaklar görmeyi arzu ediyor. Tabi bunları söylemek kolay, işler nasıl dönüyor bilemiyoruz.Biz keşkelerimizi iletiyor, memleketimiz daha güzel olsun, daha güzel görünsün diliyoruz.


aa! araya karışmışım ya!