HAYAT YAŞAMAYA DEĞER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HAYAT YAŞAMAYA DEĞER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

biraz yavaş olsa hayat..


Tv'de güncel haberleri, ne olmuş ne bitmiş seyretmeyi severim/severdim.Şimdi   hiç içim çekmiyor.
Oysa tartışma programlarının baş müdavimiydim, izlemeye bayılırdım.Özellikle günlerini beklediklerim vardı.(Tarafsız Bölge gibi Teke Tek gibi Halk Arenası/ki kaldırdılar bunu pardon/gibi) Şimdi göz ucuyla bile izleyemiyorum.
Nasıl bir tek taraflılık, nasıl bir münakaşa, laf atma, savunma, kavga, ağız dalaşı belli değil.Hepsinde konu fiks, konuşmacılar aynı. Gerim gerim geriyorlar dinleyeni. Şu seçim olsa bitse de, bir rahata ersek.
Herkes kendi kabuğuna çekilse yine.
Belediye seçimi mi ,genel seçim mi ,karıştırıyorum artık.

Şöyle bir sakinlik, bir rahatlık örtüsü serilse de , tıpkı yerli filmlerde senelerce işlendiği gibi; ''fakirsin ama mutlusun, ve bir de gururlusun'' mottosunda yaşayıp gitsek. Evet belki ekonomimiz kötüymüş ama biz huzurluyuz, diyebilsek.Razı olacak hale geldik.
Herkes gergin, suratsız. Hani bu İnsta, face, whatsapp daki esprili mesajlar,
karikatürler, börtü böcek resmi gönderenler, dışarı da neredeler ,
bakınıyorum ,ben göremiyorum.?
Aman herkes dünyaları ben yarattım edasında ya da bugün sol tarafımdan kalktım ,dokunma ,haleti ruhiyesinde dönenip duruyor.Herkes bir afır bir tafır gidiyor.
Yazık.
Bu gün hayat size bir gün daha sunmuşsa,etrafınızda da sizi seven bir kişi dahi  varsa, bu bile yeter.
Gökyüzüne doğru kaldırın kafanızı, şöyle burundan  derin bir nefes alın,
verin içinizdeki tüm olumsuzlukları dışarı. Orada kalsınlar.
Herşey olmaya çalışıyorsak, mutlu olmaya da çalışmalıyız.En çok mutlu olmaya çalışmalıyız.
Dertler üzerimize üzerimize gelse de onları ufaltmak,göz önünde tutmamak, sadece nedenine değil ,çözümüne odaklanmak ,bizim elimizde.
Hadi bu gün , etrafınıza gülümseyeceğiniz bir gün olsun.
Bırakın yavaş yavaş geçsin,
biliyorsunuz, geçip gitti mi bir kez ,bir daha geri gelmiyor.

doğum günü

Üzerine limonları dilimleyip koymuş,jölesini de limon ağırlıklı, portakal rendeli yapmış.
Cheescake e bayıldığını söyleyince
kzımın kankisi;
'' tamam anneanne ,ben sana yapıp getireceğim ''demiş. Taa yazlıktan sözleşmişler.
Kızım ve kankileri, bu yaz üç dört gün annemde kaldılar.
Anneanne, dede diye döneniyorlar,pek sevmişler birbirlerini.
Kışında böyle cheescakeli bir gün yapalım sömestrede, demişler.Kankilerin
gelicez diye, haber verdikleri günde,  annemin
doğum gününe denk gelmesin mi! Şahane bir tesadüf oldu.
Annem karşısında torunu,torun kankisi ve kızını görünce çok sevindi.
Yolumuz üzerindeki pastaneden bir tane mum aldık.Fırıncı, sanki bilir gibi
mumu da sarı vermiş.
Limonlu cheescake, üzerinde limon dilimlerinin arasında sarı ufak mumu
yakıp ,anneme doğum günü şarkısıyla üflettik.
Resim çekeyim dedim,ay durun dedi annem bir ruj süreyim.
Koşturdu odasına ruj sürmeye.Bordoya çalan  renkteki rujunu sürmüş,
yanaklarına da allık.
Babam da geldi ,kızlarla annemin arkasına, güle oynaya poz verdiler.
Sonra demlenen çaylarla,cheescake yedik. Çok lezzetli olmuştu.
Vişne çürüğü renginde, yaka düğmesi parlak taşlı ,şifon bir gömlek aldım, pek peğendi.
İyi günlerde giysin..
Sağlıklı uzun yaşların olsun anne..

her insan mutlu olamaz

''Çünkü gereğinden fazla özler dünü,
hak ettiğinden fazla düşünür yarını.
Ve hiç haketmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü.
Her insan mutlu olamaz....'' Tolstoy

Ne kadar doğru bir tespit. Bakın etrafınızda ne kadar çok mutsuzluktan beslenen
insan var. Oysa okunan, öğrenilen, yaşanan pek çok bilgi, öğreti,tecrübe bize
mutluluğun hep yanımızda olduğunu söyler.
Anı yaşamamızın ,öneminden bahseder. Biz duymazdan, bilmezden geliriz.
Bu günü es geçip,dün için ahlanıp vahlanırız,
yarın için kukumav kuşu misali düşünüp dururuz.
Ne çok sebep buluruz mutsuz olmak için.
Tabii ki her zaman mutlu bir polyanna gibi gezmemiz mümkün değil.
Hayatın hüzün ,keder, yalnızlık,üzüntü gibi pek çok yüzü var.

Farkında olmamız gereken şu ki dün yaşadıklarımız da tıpkı ,
ne kadar kaldığını bilemediğimiz ,yarınımız kadar hayal olmuştur bile.
Belki düşünülmüş, belki düşünmeden ne varsa,
acısıyla tatlısıyla ne yaşıyorsak, şu anda yaşıyoruz.
Mutlu olacağımız an bu an.
Kıymetini bilelim.
 Gülümseyelim.
Gülümsemek ve mutluluk bulaşıcı olsun..


NADİDE HAYAT

 
Çağan Irmak'ın ''Nadide Hayat'' filmini hafta sonu için
tercihlerinizin arasına alabilirsiniz.
''Analı kızlı'' seans yapıp annemle birlikte izledik ,50 li yaşlarda dul kalana Nadide'nin
boşluğa düşüp kurstan kursa koşup ne yapacağını bilemediği hallerini;
En son diğer yaşıtları gibi umre ziyaretleri yapıp torununa bakmasına  tam da karar
verilmişken


Nadide uyanıyor ve

 yarım kalan rüyasının peşine takılıp kendi yolunu çizmeye ,
30 yıl önce kaldığı yerden devam ediyor.
Filmde what's up sahnesinde gülmekten gözümden yaş gelirken :))
Çağan Irmak yine finalde de hüzünlendirip ,gözlerimizi nemlendirmeyi,
bir iki damla yaş akıttırmayı ihmal etmemiş..
Çok güzel bir film , hem yaza hasret giderip, hem kendi yaşamınızdan
kesitler bulup, hem de Demet Akbağ ve Yetkin Dikinciler gibi
iki usta oyuncuyu zevkle  izlersiniz.

Güzel bir hafta sonu diliyorum,
rüyalarınızı unutmayın yaşınız 50 de olsa...


Not düşmek adına; Cinemaxımum Maltepe temizliğe dikkat etmeğe başlamış artık,
bilet fiyatları; 19,5 TL.