Umarım yazabilmişimdir, çünkü gezi yazısı yazmak da ayrı bir maharet istiyor bu konuda iddalı değilim tabi. Lakin çok görmek istediğim bir yer olduğu için yazdım. Burada bulunsun. Kıbrıs'a merakım ilk olarak babam ile ilgili. 1973 yılında,harekattan bir yıl önce, babam Kıbrıs'ta görevliydi. Onun dönüşünde karşılamaya İstanbul'dan İskenderun'a dedemin süt mavisi peugeot marka arabası ile gitmiştik. Çocukluk anılarımda o araba ile yolculuğumda önemli anılarımdandır, mutlu çocukluk anılarımdan. Upuzun Konya ovasını geçerken dedemin arkasındaki koltukta açık camdan yüzüme esen rüzgarı hala hatırlıyorum. Bozkırda seyahat etmeyi hep severim belki o zamandan beri. Babam kocaman bir gemiden inmişti, bir sürü oyuncak getirmişti bana, oyuncak bebekler, beyaz bir ördek , havlayan küçük tüylü bir köpek, kocaman rayları istasyonları ile oyuncak tren seti,hepsi pilli hareketli , neler neler. 70'li yıllarda öyle oyuncaklar hayal bile edilemezdi bir çocuk için. Sonra Grundig marka beyaz bir televizyon, yuvarlak çok şık bir altlığı vardı.Evimizin ilk televizyonu. Anneme de payreks ki hala bende kullanıyorum yemek takımları , fincanlar falan..O zaman ülkemizde olmayan pek çok şey yani.
*Kıbrıs alışveriş için şu an sadece belli şeylerde malum alkollü içecekler de çok çok ucuz o da vergiden kaynaklı tabi. Onun dışında çayları çok güzel, tabii ki hellim peyniri. Onun dışında rehberimiz enflasyonun çok yüksek olduğunu/en çok elektrik faturalarının yüksekliğinden bahsetti/ alışveriş için çok uygun olmadığını söyledi.Tatilde üçüncü günü boş bıraktıkları için rahat rahat dolaşıp ,gördük ne alınıp ne alınamadığını:) Dışardan küçücük görünen içerisi kocaman marketlerde genelde hemen herşey satılmakta. Ucuzu pahalısı hepsi bir arada.
* Kıbrıs genç nüfusun fazlaca olduğu bir ada. Neden derseniz onlarca üniversite kurulmuş. Yurtdışından çok fazla sayıda öğrenci geliyormuş . Cafe ve restorantlarda çalışanlar genelde yabancı gençler, Türk nüfusun yüzde sekseni kamu da memur olarak çalışmaktaymış.
*Trafik oldukça fazla, lakin yayalara bize tuhaf gelecek şekilde saygılılar, yola adım atar atmaz gelen araba duruyor. Toplu taşıma ücretleri çok yüksek olduğundan herkes kendi arabası ile yollarda. Araba satın almak çok ucuzmuş, herkes kolayca taksitle araba sahibi olabiliyormuş. Sarı taksi de yok tüm taksiler Mercedes marka evet pırıl pırıl araçlar taksi olarak çalışıyor.
*En merak ettiğim yemekleri Şeftali Kebabı idi. Şef Ali yapmış bu yemeği zamanla dolana dolana dillere Şeftali kebabı olmuş. Yağli iç zar yani gömleğe sarılı pişirilmiş köfte, lezzetli bir yemek. Bir porsiyonda dört adet var, porsiyonları baya bol kepçe.
Bir de Piruhi isimli bir çeşit mantıları var. O da içi peynirli bir mantı. Uzerine yine lor ve bol nane serpilmiş .Gittiğiniz her lokantada alkollü içecek alabiliyorsunuz, lahmancun -kebapçıda , mantıcı da börekçi de falan her yerde serbest.
*Tabii ki casinolar Kıbrıs'ta çokça bulunan başka bir olay. Bu amaçla kurulmuş bol yıldızlı otellerde lüks casinolar var onun dışında her sokakta, her otelde, çarşıda pazarda karşınıza çıkan casınolar var. Merak edenler, müdavimleri bol bol ziyaret ediyorlar. Bir zamanlar ülkemizde de vardı, görmüştüm, buradakilerde aşırı kalabalık , gürültülü, duman altı yani işte öyle meraklısına hitab eden yerler..
*
Kıbrıs'ta geçirdiğim dört gün şahaneydi. Güzel anılarla ayrıldık, turumuzdan da çok memnun kaldık, rehberlerimizden de. Hem tarihi ,hem denizi kumu güneşi ile tatil için ideal bir ada.
Bu arada bu yıl 15 Kasım 1983 yılında kurulan KKTC 40. kuruluş yıldönümüydü , kutlu olsun diyorum. Umarım diğer devletler tarafından da tanınır.
Aşağıdaki videoyu Yavuz Çıkartma Plajında çıkartma gemilerinden birinin ,bire bir örneğinde ziyaretçiler için hazırlanan belgesel görüntülerinden çekmiştim.
İzlemenizi isterim sevgili okuyucu..
ayyy anılı yer yaniii :) kıbrıs deyince kumarhaneler filan yanii :)
YanıtlaSilGüzel oldu bu yazı dizisi vallahi ben pek memnun kaldım. :)
YanıtlaSil