En önemli konu!

 Gündemde uzun süredir ''Hayvan Hakları''  var. Biz insanlar kendi haklarımızı halletmişiz gibi hayvanların bizim tarafından korunmasını öngören bir yasa düzenlemesi üzerine konuşuyoruz, milletvekilleri de çalışıyor. Yani aslında bir yasa var ,bu konu  2004 yılında 5199 no.lu Hayvanları Koruma kanunu adı altında kurala bağlanmış. Ancak şimdi on yedi maddelik yeni bir kanun değişiklik teklifi  gündemde. Olaylar ve tartışmalar da bu konuda çıkıyor.  Hayvanları Koruma Kanununu okudum. Ve bir kez daha gördüm ki sorun bizim toplumda kanunları gerektiği gibi uygulamamaktan geçiyor. Kısırlaştırma gerektiği gibi uygulanmış olsaydı, bakımevleri ya da barınaklar gerektiği gibi olsaydı bu kanun çıktığı vakitten beri belki köpek nüfusu bu kadar artmayacak, kentte ya da kırsalda insanlar bu kadar vahim olayları da yaşamamış olacaktı. Bir taraf bu kanunda sokak köpeklerine ötanazi uygulanacak diye masum köpek fotoğrafları ile dolaşırken ,diğer tarafta çocuklarını kaybetmiş ya da köpekler tarafından yaralanmış aileler ve onların tarafında olanlar sokaklarda güvende değiliz diye kamplaştı. Bir taraf işin içinde ''mama lobileri'' var diyor diğer taraf ötanazi yasası bu,can alacaksınız diyor, direne direne kazanacağız diyor.(Keşke ne konularımız var memlekette, bu kadar tepki gösterebilsek onlara da diye düşünmeden edemiyor insan bunları izleyince)

Yeni ikiye ayrılacak konumuz bu; Sokak köpekleri. Yani sokak köpekleri de bizim küçüklüğümüzün sokak köpeği değil ki hepsi çoban köpeği midir kangal mıdır belli değil kocaman kocaman köpekler. Hele iki üçü bir aradaysa yandan geç bakma, öyle yani. Yazlık kesimlerde özellikle mesela Ayvalık' ta elinde değnekle yürüyüşe çıkıyor dedeler, nineler hatta çıkmıyor. Çünkü ısırılanlar oldu. Çözüm bulunmak zorunda sadece yaşasınlar, candır vs. diyerek konu geçiştirilmemeli. Başka nerede duyuluyor çocukları köpeklerin parçaladığı, yaşlılara saldırdığı. Bir de bakımsızlar ki o köpekler inanılmaz, üzücü. Bir iki tanesine bakan var diğerleri öylesine dolaşıyor. Akıl, sağduyu ve nezaket içerisinde davranır ve bu konuyu halleder umarım milletvekilleri, öyle mağdur ailelerine analara babalara çemkirmeden ,niye orada bulunduklarını insanların vekili olarak seçildiklerini unutmazlar. Çünkü tribünlere oynayanlar, sağını solunu düşünmeden konuşanlar /konuşmak değil bağırışanlar/ var.

Bir de bu ara da köpekleri bir kenara koyarsak Ayvalık'ta yazlıkların ortasına bahçelerine yaban domuzları inmeye başladı. En son çocuk parkında bir kaçı bir arada görüldüler ki yaklaşık otuz yıldır yazları Ayvalık'tayız hiç rastlamamıştık duymamıştık da. Acaba ilerde yaban domuzları içinde böyle tartışmalar ve ikiye bölünmeler olur mu?



10 yorum:

  1. Yahu yaşlıları çocukları bırak, ben ki hakikaten köpekten korkmam ve aşırı severim, ben yürüyemex oldum Türkiye'de, ki benim için Türkiye demek uxun uxun yürümek, öxlediğim doğa ile başbaş bir tatil yapmak demekti, yok çıkamıyorum evden... Sokakta köpek hangi medeni ülkede var yahu, saçmalık. Çok seviyorlarsa alsınlar evlerinde baksınlar, sahiplensinler, hayvanlar da yaxık şehirde yaşamak xorundalar açlık var şiddet var trafik var olmax yani.. Bu konuda kim yaxsa altına yaxma ihtiyacı içindeyim.... Bu hayvan sevgisi değil bu sadece toplumumuxun pek sevdiği kutuplaşma ve didişme sevgisi.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Ceren kesinlikle katılıyorum ,bende ve belki bir çoğumuz artık şöyle rahat rahat yürüyemiyoruz , özellikle yazlık yerlerde . Fakat bu konuda yazı yazmak risk içeriyor:) çünkü herkes köpek sevmek zorunda gibi bir hava var, ay nasıl sevmiyıorsunuza ,neden korkuyorsunuza geliyor konu. Zorundaymışız gibi. Olduğumu sanmıyorum. Seven sevsin, bakan baksın ama devlet, yerel merkezi kimse artık sorumluluğunu yerine getirsin. Bugün görüşmeler devam ediyor, bakalım ne olacak.İstanbul B.Ş.B. nin de bunu uygulamayacağını duyurması da ayrı bir aymazlık olarak görüyorum. Bu oy kaygısı neler söyletiyor ,inanılır gibi değil.

      Sil
    2. Köpek çetesi kovalasın onları :))) Herşey politik yahu bizim ülkede ve politik duruş inanmadığın ya da yanlış olan şeylere bile evet demeni gerektiriyor demek ki, yazık…

      Sil
  2. Yaban domuzlarının insanlara yaklaşması ilginç bir durum, hatırladığım kadarıyla ilk pandemi zamanı başlamıştı bu durum.
    Ormanlarında yiyecek mi bulamıyorlar acaba, yoksa çöplerden yemek kolaylarına mı geliyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğu yerde insan içine inmeye başlamışlar sanırım onların yaşam alanlarında da yiyecek bir şey kalmadı .

      Sil
  3. domuzlar da her yerde görülmeye başlandı. son yazım ağaç ev'de de köpekler var :)

    YanıtlaSil
  4. Yazılı metinde çok maharetli olduğumuz ama iş o metni uygulamaya gelince sınıfta kaldığımız çok uzun zamandır, çoğu kişi tarafından dillendiriliyor. Hemen hemen her konuda böyleyiz ne yazık ki.

    Çocuğu köpekler tarafından parçalanan babaya bağırıp çağrıldığında denk geldim geçen günlerde, meclis komisyonu idi sanırım. Bu kafa yapısını önce iyileştirmek lazım, bu çözüldüğünü sokakta köpek sorunu diye bir sorunumuz kalmayacak zaten.


    Yaban domuzu sorunu köylerin ( bizimde) ciddi sorunu, insanlar ektiklerini koruyamiyor ve sayıları sürekli, hızlı biçimde artıyor. İnsana da alışmışlar, kacmiyorlar , koca bir inek boyunda olanlar da var. Ve ne yazık ki, köylere bile isteye bırakıldı bu hayvanlar.. yakındır yani domuz sorunu vs.

    YanıtlaSil
  5. Gelişmiş ülkelerde bu konu yıllar önce aşılmış. Bizde ise problem bence şu. Kimse yasaya uymuyor ve uymayacak. Köpekler kesinlikle sokakta olmamalı evet ama alıp uyutmakta hiç adaletli değil. Tonla parayı saçma sapan yerlere harcayacaklarına barınaklar ve kısırlaştırma ile sorun çözülebilir. Ama o kadar güven vermiyorlar ki. Ve o kadar bilinçsizce davranıyorlar ki işinin ucunun köpek katliamına dönüşmesinden endişeli herkes.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. katliam yapılan o kadar çok şey var ki çoğundan haberimiz bile olmuyordur

      Sil