neden okuyamadım

Bir kitap almışım ki, okuyana aşkolsun, ben okuyamadım. Başlayıp başlayıp vazgeçtim. Hikayelerden oluşuyordu;, bu güzel değil, öbürüne bakayım dedim,o daha içimi burdu. Sanki yüreğimi alıp daraltti. İnce kitaptı, ama olmadı okuyamadım. Baldassare' nin kitabı okurken gözü kararması gibi benimde karardı. Ama o gizemli kitaptı, bu benzetmeli kitap. 
Bazı hayvanlar neden kitaplara konu olur ,diye düşündüm.Bizde bir tür canlıyız, hayvanlar gibi,ondan mı ? Çirkin hayvanlar çirkin olaylarla mi eşlestirilir? Güzel hayvanlar da masallarla. Şöylede sorulabilir; gergedan çirkin mi? Çirkinlik nedir?  Gergedanın ne suçu var bu hikayelerde. Niye insan ve insan topluluklarına benzemek zorunda kalsın ki. Tonlarca ağırlığında burnunda bir kocaman /bazen iki/ kemik bile olmayan boynuzu ile az gören ,iyi işitip iyi koku alabilen bir hayvan o. Evet memeli hayvan ama soyu bizden değil at ve eşek gibi tek toynaklılardan/(Toynak;ayak tırnakları yani hayvanların ki)  Neyse yazar benzetmiş, ben anlayamadım.  Okuyamadım, Bir kaç okuyamadığım kitap arasına girdi. Pahalı bir kitap değildi. Tabii ki artık bütçe her zamankinden önemli. Paramızı çarçur etme zamanı asla değil.  Konuyu döndürüp dolaştırıp maddiyata bağlıyoruz artık. Neden? 
Çünkü bir simit değil yarım simit satılan günler görüyor bu gözler.(gergedan olsaydık görmeyecektik ) 

Derler ya büyükler, bende o sıfattayım hakkım var;
 Bu yaşıma kadar görmedim yarım simit satıldığını.. Simit 3 TL olunca ne yapsın simitçi, yarım satıyor.
Geçen haberlerde seyrettim, fırıncılar en çok akşam ucuza sattıkları bayat ekmeklere talep olduğunu, anlatıyorlardı .
simit 3TL

Oysa sıcak ekmek arası peynir, zeytin ya da işte çıtır çıtır susam kokulu simit yanına demli bir çay ucuza karın doyurma şekliydi. Şimdi peynir ve zeytin neredeyse lükse girdi çoktan, sıra simite gelmişti o da oldu.Bu gün 3 TL, yarın olur 5 TL.
Kitaptan simite geçen bu konunun asıl miheng taşı ,bu hayat pahalılığı nereye kadar gidecek?  Bir gergedan değiliz ama bukalemun gibi her şeye uyum mu sağlayacağız? Galiba öyle oluyor . 
Nurettin Dadaloğlu gibi;
 Bu da gelir ,bu da geçer ağlama , diyerek yaklaşan seçim zamanını bekliyoruz, bakalım.

 Sabah sabah bu kadar yeter diyorum.

İstanbul geçen haftanın kuduruk lodosundan peşinden sürüklediği şakır şakır yağmurundan sonra, uslu bir çocuğa dönmüş, sakin pırıl pırıl güneşli bir güne belki de haftaya başlıyor. 
Herkese kolaylıklar diliyorum,  renkli balonlar kadar güzel bir hafta olsun.
Hoşça kalın.

 

6 yorum:

  1. hayat zor ve her geçen gün dahası geliyor maalesef :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öyle galiba, bir şekilde kabulleniyoruz geleni.

      Sil
  2. yarım simit, bayat ekmek mi hay allah yaa nolcak bakalım, herkes yağ, kuru erzak, zeytin peynir stokluyor, daha kötüye gitmesek bari.

    YanıtlaSil
  3. En çirkini insandır hayvanların :)

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar.
    Gerçekten bazı kitaplar kunmuyor. Benim de aynen sizin gibi okuyamadığım kitaplarım oldu. Ben zaten çok nazlı bir okuyucuyum. Bir de böyle kitaplarla karşı karşıya kaldığım zaman vay halime!..

    Demek siz de benim gibi seçimi bekleyenlerdensiniz. Ben bu konuda vatandaşa şöyle sesleniyorum: Elimizde şarjöründe tek mermisi olan bir tüfeğimiz var. 4 ya da beş yılda önümüze bir hedef konuyor. Aman yine karavana atmayalım, bu sefer tam on ikiden vuralım diyorum.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil