Görüldü..

        Büyük Güneydoğu depremi felaketinden sonraki ikinci pazar. Bugün karşı binadaki dersane açılmış, genç öğrenciler ders başı yaptılar. Etraf onların gelmesi ile pazar günü sakinliğinden vazgeçti, diyecektim ama sanki çocuklarında hiç sesi çıkmıyor gibi. Önceleri şen şakrak sesleri bizim kata kadar ulaşırdı, koşuşturmaları, gülüşmeleri bazen tartışmaları, neşeleri her şeyleri canlıydı. Şimdi sakin sessiz gelip gidiyorlar ,sükut olmuşlar.

      Artık ekran başında çok vakit geçirmek istemiyorum, ruhen yıldım, elden bir şey gelmediği gibi devamlı  evimiz yıkılır mı?, düşüncelerine girdim. 99 depreminde eski evimizdeydik, bir bardak bile düşmemişti. Sonra buraya taşındık ama her halükarda yirmi yıllık evler ,koca site ve tabii ki imar affından yararlandık, hem de ne uğraşıldı, ne paralar ödedik. Devlet para için yaptı, bizler de bir adet kağıt parçası için ''tapu''muz olsun istedik. Bu arada sanırsınız ki İstanbul'da her ev nizama uygun, her ev doğru dürüst yapılmış her ev ruhsatlı, iskanlı  yani İmar Barışı olmasa şu an oturulan evler yıkılıp yerine yenisi yapılacaktı da , öyle olmamış gibi bla bla bla konuşuluyor..

      Kızımın evi sağlam mı? Geçen sonbahar da ev sahibi çıkartacak, evi satacak n'apacağız derken, kiraya yüzde yüzelli zam yapmışken ,şimdi hem  arka planda  kiralar çok çok artacak diye düşünüyor,  daha ötesi ve önemlisi, acaba ev yeni ama bina sağlam mı? sorgulamaları kafamı yiyor.

      Kadıköy'e indik geçen gün çok harap geldi gözüme, her yerde bir tadilat, duvarlarda şekilsiz grafitiler, binalar ha yıkıldım, ha yıkılacağım gibi. O daracık sokaklar, eski binalar yani 99 depreminden bu yana dile kolay, tam yirmi iki yıl, hiç mi bir şey yapılmaz? O koca şehirleri bir yılda yeniden yapacağız , diyorlar   ee! burada yirmi iki yılda şehrin etrafına binlerce yüksek bina yapılmaktan başka ne yapıldı? Bu sürede okullar, hastaneler, devlet daireleri yenilenseydi bari, en azından biraz su serpilirdi yüreklere, bir güven gelirdi..Üstüne üstlük 99 'dan bu yana İstanbul'un nüfusu kaça katladı kimbilir?

Şimdi koştur koştur yardıma gider görünen belediyeler ,başkanları umarım İstanbul için gerekli hazırlığı yapmıştır da, gönlü rahat yapıyordur yardımları. Mesela şu an deprem bölgelerinde yokluğu çekilen çadırdır, tuvalettir, battaniyedir ,sudur istanbul için depolanmış, planlanmış, düşünülmüştür. 

Yoksa telefona acil durum mesajı ile, güle oynaya yapılan tatbikatlarla gerçek örtüşmüyor, yaşanıldı, görüldü..

7 yorum:

  1. Ülkece hepimize geçmiş olsun. Başımız sağ olsun. Üzgün, kırgın, tedirgin bir iklim hakim her yerde. Bundan büyük ders olmasın. Tez vakitte yaralar sarılsın, özellikle riskli bölgelerde tez vakitte harekete geçilsin inşallah 🙏🙏.

    YanıtlaSil
  2. Kaç gündür hepimizin yaşadığı duygulara, düşüncelere tercüman olmuşsun Mehtapcığım. Ne denir ki daha fazla?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi günler görelim inşallah, özellikle gençler..

      Sil
  3. Umarım tez vakitte gerekli önlemler alınır bu kadar can kaybı yaşanmaz. Yaşananlar çok üzücü...

    YanıtlaSil
  4. İstanbul'da durum ne olacak bilmiyorum ama bu tedirginlik beni hasta etti.

    YanıtlaSil