(Bu yazı, sıcak mı sıcak ağustos günlerinde yazılmış bir yazıdır .)
Dün çok sıcaktı, yine, ama tren vagonlarının bu kadar soğuk olması iyi bir şey mi bilemedim. Öğle saatleri zaten yolcu yoğunluğu yok tren klimaları son ayarda sanırım, buzz gibi. Dışarda sıcaktan yapış yapış terlemişsin bir biniyorsun vagona brrrr, buz kesiyorsun. Hani konduktör olsa ,''kardeş söyle makiniste kıssın '' diyesim geldi. Biri yazmış, ne derece doğru bilmem ama Kore'de ısısına göre farklı vagonlar varmış. Soğuk ,ılık vs. , gerçi o da pek işe yaramaz ,işe giderken bir de vagon mu kovalayacaksın hadi sıcakladın ya sonra üşüyesin gelirse ,insanoğlu memnuniyetsizdir genelde sevgili okuyucu; yaz olur sıcaktan ,kış olur soğuktan dırlanır durur.
Evet vagonlar soğuktu ama içerde canlı müzik vardı. Giderken de gelirken de genç bir delikanlı gitarı ile şarkılar söyleyerek eşlik etti yolculara. Bir durakta klarnetli bir genç bindi ama onu dinleyemedik ilerleyip arka vagonlara doğru gitti o. Genç adam;
'' ben hala dolaşıyorum avaree...,''diye şarkısına başlayınca, herkes kafasını gömdüğü telefonları bırakıp genci dinlemeye başladı ,şarkıya eşlik ettiler. Ayakta duran yaşlı bir bey ayağı ile tempo tutuyor, karşı koltukta oturan kadın yanına oturan çocuğuna ''abi ne güzel söylüyor bak '' diye gösteriyor, kapı köşesindeki ayakta duran liseli aşıklar şarkıya dansla ve kahkahalarla eşlik ediyor, nihayetinde daha söylese keşke dediğimiz şarkısını bitiren genci , herkes canı gönülden ,kocaman gülümsemelerle alkışlıyor. Genç gitarını kenara bırakıp iltifatlar eşliğinde şapkasına atılan paralara memnuniyetle bakıyor, gülerek herkesi selamlıyor..
........diye hayal etsem de şu an , ne yazık ki tabii ki böyle olmadı sevgili okuyucu.
Genç şarkısını söylerken yolcular telefonuna kilitlenmişlerdi , duymadılar, duymamazlıktan geldiler, yokmuş gibi davrandılar, umursamadılar. Genç de alışmış demek şarkıyı bitirdi, bir kaç bahşiş topladı , ilerleyip gitti. Mutsuz ve suratı asık yolcular vagonlardaki sonsuz yolculuklarına kafalarında bin bir düşünce ile öylece devam ettiler.
Böyle işte ..
Güzel bir gözlem yazısı olmuş Mehtap Hanım teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim .
SilNe kadar hoş bir yazı olmuş, sanki br hikaye okur gibi okudum. :)
YanıtlaSilTeşekkürler sevgili tırtıl:)
SilKonserve makinası diyorum ben onlara, bir sıcak bir soğuk bir sıcak, konservemizi yapıyorlar!
YanıtlaSil:)) gerçekten öyle ya hu!
SilVayy be diyerek kapılıp gittim yazıya, rüyadan uyanmak fena oldu lakin, sonra dedim burası bizim ülke. Finali yok saydım, rüya kısmına geri döndüm, ülkenin umutla o günlere döneceği günlerin hayali ile de avundum:)
YanıtlaSilVelhasıl, enfes bir yazıydı:)
Teşekkür ederim buraneros. Güzellikleri hep hayallerde yaşamaya başladık galiba.
SilTrenlerdeki müzisyenleri pek dinleyen olmuyor gerçekten, vapurlardakiler dinleyici bakımından biraz daha şanslı oluyor.
YanıtlaSilÇok tatlı bir hikaye olmuş. :)
Vapur ortam olarak daha keyif verici ve romantik:) deniz , martılar falan ondan olabilir.
SilÇok iyi gözlem yapıp, bunu da çok iyi yazıya döküyorsunuz :) Ben çok severim bu tip yazıları.
YanıtlaSilteşekkürler.
SilGerçekten de artık insanlar çok umarsızlar. Kimse kimseye selam vermiyor, gülümsemiyor. Selam verse borçlu çıkacağım diye korkuyor. Maalesef. :(
YanıtlaSilÇok gergin görünüyor insanlarımız, bu hayat şartlarında normal belki de.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBir tren yolculuğunuz esnasında karşılaştığınız bu hadiseyi ne güzel kaleme alıp bizlerle paylaşmışsınız. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
İşte ne hale geldiğimizin çok güzel bir örneğini dile getirmişsiniz. Tren vagonunda olması gereken ile gerçekleşen hadiseyi o kadar güzel anlatmışsınız ki, etkilenmemek, duygulanmamak elde değil. Yürekler acısı bir hale geldik, ama kimse farkında değil. Hayatı bize böyle kabul ettirenlere, yaşama şevkimizi kıranlara ve umutlarımızı karartanlara yazıklar olsun! Allah'ından bulsunlar!
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
:) para vermemek için öyle yapmışlardır :)
YanıtlaSilorası kesin:)))
Sil