20 Mart

 Bu sabah itibari ile sosyal medya hala çalışmıyor. Olayları sadece vpn yükleyenlerden ve TV'lerden duyabiliyoruz. Gerçekten çok üzülüyorum ülkem adına. İstanbul adına. Seçtiğimiz belediye başkanını suçlu ilan etmeye çalışıyorlar, iktidara gelmeye çalışmayı suç örgütü kurmak olarak niteliyorlar. Oylarımızla geldi o insan belediyenin başına, dürüstçe verilmiş gerçek oylarla, koca bir şehrin oyları ile. Biz nasıl oy vermediğimiz ama başka seçmenlerın oyları ile bizi yönetenlerden ,nasıl olurlarsa olsunlar razı oluyorsak, iktidardakiler de bizim seçtiğimiz belediyeye bunu yapamazlar. Sevgili okuyucu diyorsun ki: 'Yapıyorlar, ne yapacaksın?' İşte onu da seçildiği parti düşünecek. Dün Meclis kürsüsünde konuşma yaptılar, protesto ettiler, Meclis'ten  , Partilerinin Ankara İl binasına yürüyüşe geçtiler. Bir takım kalabalığa konuşmalar yaptılar. O kadar sanırım. Akşam Saraçhane'de epey kalabalık toplanmıştı. Tabi İstanbul'u bilen bilir bir yerden bir yere ulaşmak hele yollar kapalı iken zor. Zorlukları aşıp gidenlere helal olsun. Gençlerin de çoğunlukta olduğu söyleniyor, şahane. Zaten gelecek gençlerin. ODTÜ öğrencileride protesto eylemlerinde bulundular. Biliyorsunuz insanların gösteri yapma, eylemde bulunmak gibi Anayasal bir hakları vardır. (Anayasa madde:34) İstanbul Üniversitesi öğrencileri de destek açıkladılar ki kendi mezun olduğum okulun verdiği diploma iptal kararının kınıyorum. TRT de biri çıkmış bu diploma işinin organize bir çalışma olduğunu iddia ediyordu .Peki otuz kırk yıl önce mi? Şaşkınız bu fikirlere.

4 yorum:

  1. Atatürk ve İnönü'den sonra bu ülkeyi hep sağcılar yönetti. Dinciler ise hiçbir zaman iktidar olamamıştı. (Erbakan'lı koalisyonu saymıyorum ki, rahmetli en azından Atatürk'e saygı gösterir, hürmet ederdi. Eğer takiyye yapıyordu ise bilemem tabii kalbini açıp bakamıyoruz kimsenin ama öyle Atatürk'e, İnönü'ye, laikliğe, Kurtuluş Savaşı'na bir saygısızlığını hatırlamıyorum) Bu, bildiğin Atatürk düşmanı çıktı, "Hem laik, hem Müslüman olunmaz" dedi. (Kaldı ki bal gibi de hem laik, hem Müslüman olunur, babam askerdi, laikti, Atatürkçüydü, 40 yılda bir bira da içerdi, oruç da kaçırmazdı, bayram namazına da ben çocukken gittiğini hatırlıyorum) "iki ayyaş" dedi daha neler ta o zamandan bu adam belliydi ama bu ülkenin saf vatandaşlarını, din, türban, mürban, peygamber, kefen, ahiret, Kur'an diyerek yıllarca kandırdı. Sonuç ortada. Dincilere ülke emanet edilmez. Edilmemeli. Dinin yeri camidir. Siyaset değildir.Diplomaya gelince adamın kendi diplomasını daha gören olmadı. Herhalde kıskançlığından böyle bir psikolojik yansıtmaya kalktı. Kıskançlığı hafife almamak lazım. Shakespeare, Othello ve Macbeth'i boşuna yazmadı. Kıskançlık insana cinayet bile işlettirir, iftira attırır, kumpas kurdurur. Çok tehlikeli ve güçlü bir duygudur (ben o yüzden kıskanç insanlardan korkarım hiçbir şey yapmasalar nazarları değer dini bir şey değil nazar; insanın negatif enerjisi sesimiz nasıl enerjiye dönüşüyorsa bu da öyle) Hatırlarsın kelli, felli, durumu iyi, bir şirkette yönetici bir adam vardı, ismini hatırlamıyorum, 5 yaşındaki yeğeninin yüzüne asit atmıştı! Hapisteydi ne oldu bilmiyorum. Basında olay olmuştu. Sebep
    "Yeğeni kendi çocuğundan daha çok seviliyormuş! Ve adam hep küçücük çocuğu kıskanıyormuş!" Yani patalojik bir hastalık, tehlikeli bir şey bu kıskançlık denilen duygu. Kadın cinayetlerinin sebebi de hep kıskançlık. Karılarının kendisinden başka bir erkekle evlenebilme, aşık olabilme korkusu. Bu adam da benden başkasını sevemezler, benden başkası bu ülkeyi yönetemez, benden başkası seçim kazanamaz moduna girdi! Çok kıskanıyor İmamoğlu'nu çok. Patalojik, psikolojik tehlikeli bir hal aldı. Valla tıp doktorlarının el atması gerekir.
    Yine uzun yazdım kusura bakma.

    YanıtlaSil
  2. Gençler beni mutlu ediyor. Yüreğimdeki minicik umut kırıntısı kaldıysa onlar sayesinde.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.
    Malum zihniyete hiç oyumuz nasip olmadı, vermedik, vermeyiz de. Bizim oy verdiğimiz yer de malum yere yamanınca, biz partimizden de soğuduk ve O zamandan beri tüm seçimlerde Ekrem İmamoğlu'nun partisine oy verdik. Artık bizim için geri dönüş yolu kalmadı.

    Kendi partilerinden olmayan tüm belediye başkanlıklarını ele geçirip gelecek seçimi lehlerine dönüştürmek için acımasızca ellerinden geleni yapacaklar. Gelecek seçimde önlerine çıkabilecek tüm engelleri kaldırıp bu seçimi kazanmak için her şeyi yapacaklar.

    Şehitlerimizin ve bebeklerimizin katili olan terörist başı ve onun partisi ile işbirliği yapmalarının altındaki gerçek de seçimi kazanmak içindir. Çünkü seçimi kaybedeceği korkusu onları aşırı kıskançlık krizine soktu. Aşırı derecede kıskançlık krizine giren biri yeryüzünün en tehlikeli kişisidir. Gerekirse seçimi kazanmak için bunlar kan bile dökebilirler.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil