22 mart

 22 Mart cumartesi akşamı İstanbul'a giriş çıkışlar, protestolara katılmaları muhtemel kişiler için kısıtlanmış. Sanırım yollarda çevirme, arama yapacaklar. Böyle bir tedbir sanırım pandemide olmuştu.

İnanılmaz bir korku dağları sardı ,durumu var. Akşam Saraçhane, Çağlayan Adliyesi ve yurdun pek çok yerinde toplantılar, protestolar vardı. Milyonlar sokaklardaydı. Mahallerde apartmanlardan tencere tava çalanlar, düdük sesleri birbirine karıştı. Ama yine bunu ekranlarında gösterebilen iki üç TV kanalı vardı. Diğerleri eli sopalılarla ekranlarda kafaları eğik bir şeyler anlatıyorlardı, sesleri içlerine kaçmış gibiydi. Haber alabildiğimiz TV kanalları da sanmayın rahat, onların başında da RTÜK gibi bir kısıtlayıcı var. halktan bilgiyi nasıl kaçırabilirsin, bizim haber alma özgürlüğümüzü nasıl elimizden alabilirsin? 

Bunlar kabul edilebilir olaylar değil.

Haber almak bizim hakkımız. Madem diktatörlük yok diyorsunuz, salın bir milleti ya hu! 


23 mart sabah itibari ile Ekrem İmamoğlu ve doksan iki kişi mahkemeye tutuklama talebiyle sevkedildi. Şimdi mahkemeden kararın çıkması bekleniyor. Muhalefet partisi geleceğin cumhurbaşkanı adayını tespit ettirmek için pek yerde kurduğu sandıklarda seçim yaptırıyor. Tek aday olduğundan seçim denemez onay vermek gibi bir durum var. 

Bu günlük böyle başladı.

2 yorum:

  1. Tutuklamalar da geldi az önce....
    Benim içimde ise hep şu cümle:
    ''Gecenin en karanlık anı şafağa en yakın olan andır.''

    YanıtlaSil