Tüm gün oturup sekiz bölümlük Kasaba'yı izlerken, pencereme martı kondu. Yine camları karıştırmış anlaşılan.Alt komşu ekmek parçası koyuyor cam kenarına. İhtimal küçük oğlu kuşları yakından görsün diye.
Kasaba konu itibari ile güzel, izleten ama biraz iç karartıcı,sıkıcı. Okan Yalabık'ı uzun süredir izlememiştik. Kısa kısa sekiz bölüm, bir gün içinde bitti. Aralara evin işleri de serpiştirildi. Bitmeyen çamaşır, yemek vs.
Akşam yemeğe kızıma gittik. Damadımızla kızım, ikisi de yeni işlerine başladılar bir süre önce. Onlara gelen çiçeklerden bir tanesini ,aynı çiçekten ikisine de geldiği için, bize verdiler.
Akşam yemeğe kızıma gittik. Damadımızla kızım, ikisi de yeni işlerine başladılar bir süre önce. Onlara gelen çiçeklerden bir tanesini ,aynı çiçekten ikisine de geldiği için, bize verdiler.
Para çiçeği(pachira aquatica) imiş adı. Yeni işe başlayanlara sık hediye ediliyormuş bu dönem, hatta yaprağına sahte para falan takıp öyle süslüyorlarmış! Duymamıştım.
Bir de hikayesi varmış bu para ağacının(ağaç gibi kalın gövdesi var);
Çok uzak bir ülkede yaşayan yoksul bir adam ,bir gün dua ederken'' geçimimi kazanacak bir yol göster Tanrım '' diye dilekte bulunmuş. Ertesi gün ormanda gezerken ,daha önce hiç görmediği bir çiçek görmüş. Tohumlarını alıp evine getirmiş, bahçesine ekmiş. Çiçek bol bol açmış, etrafındakiler de bu çiçekten satın almak istemişler. Adam bu çiçekten elde ettikleri ile kısa sürede yoksulluktan kurtulmuş.
İşte bu çiçeğin böyle bereket getirdiğine inanılıyormuş.
İşte bizim evin yeni üyesi.🌱Nadiren de olsa çiçek de açarmış



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder