Kadıköy ..

Kadıköy'e gittik geçen gün. En güzel manzaralı yerinde oturduk biraz. İstanbul'a bakarak. İskeleye yanaşan vapurlar, motorlar, hala tadilatı bitmeyen ziyan olduğunu düşünüp üzüldüğüm Haydarpaşa, daha ilerde Sarayburnu, Topkapı Sarayı, camiler..
 Karşınızda deniz olunca İstanbul çok güzel.. Rıhtım boyu mavi demir banklar dizili, hepsinde marmara denizinin çalkantılı sularına bakarak hayale dalanlar oturuyor. 
Kiminin yanında bavulu var ,bir yerlerden gelmiş, belki de gidiyor vedaya durmuş.
 Bir genç elindeki termosla çay satıyor, isteyenlerin eline kağıt bardakları tutuşturup,sıcak çaylarını döküyor. 
Arkadaşının boynunda fotoğraf makinası asılı. ''Resminiz hemen çekilir, hemen teslim edilir'' diye,diye geziniyor arada. İstanbul'un taşı toprağı altın , demişler ya o deyişe örnek iki genç adam. Kolay değil,nereye kadar. 
Bir de müzik sesi geliyor büyük hoperlörden, başımızı çevirince görüyoruz. Şemşiyesini açmış, taburesinde oturmuş yanık sesiyle Anadolu'nun bağrından kopup gelen türküsüne başlamış. Hüzünlü türküler söylüyor. O da genç bir adam. Sesi güzel. Arada meydanda duran Kızılay aracının'' kan  anonsu'' ile karışıyor sesi. 
 

Zaten denizi arkanızda bırakırsanız ,karaya dönerseniz yüzünüzü ,İstanbul bir kaos olarak tam yanınızda bitiverir. Yıllardır yenilenmeyen ,pejmürde yapılaşma, ufak tefek bir çok dükkanla dolu çarşı, bitmeyen Haldun Taner tiyatro restorasyon çalışması. Bir düzensizlik var , keşmekeş bir ortam ve İstanbul'un bir çok noktasına dağılmak üzere oradan gelip geçen bir güruh. Yenilenemeyen bir Kadıköy. 
Ondan sebap hep denize bakılır İstanbul'da . Orada da Haydarpaşa'nın yıllardır süregelen ''Bitirilememe''hikayesi can yakar. Hele gençliğiniz oraya varan trenler, oradan giden vapurlarla harmanlanmışsa, daha da bir üzülürsünüz. Aklınıza gelir 7.30 treninde koştur koştur inip, Karaköy'e gidecek vapuru yakalamaya çalışmanız. 

Bu kadar hatıranın üzerine kırk yıllık köftecide yemek yemeden dönülmez.80'lerden beri burada bu köfteci. Köftelerin tadı belki aynı ,porsiyonlar küçülmüş.Kahvaltı tabağına sıkıştırmışlar çok görünsün ,diye. Kadıköy yeme içme mekanı olarak çok sayıda dükkanı barındırıyor. İstediğiniz çeşit yiyeceği, yiyip içebilirsiniz. Sizi asla aç göndermez:) Mutlaka yiyecek bir şeyler canınız çeker.
Yemekten sonra Kadıköy'e şimdilik bu kadar yeter diyerek, muhitimize dönmek için metronun yolunu tuttuk.
Akşam iş ve okul çıkış saatlerinin o yoğun kalabalığına kalmak istemedik. 


2 yorum: