neydi ,ne oldu?


Burası  apartmanlarla dolu sokaklarımız arasındaki vaha .Mahallemizin  parkı. Zeytin ağaçları çoğunlukta, arada çamlar ve bir iki meyvesiz badem ağacı, akasya ağacı,tam köşede de incir ağacı var. Eskiden bizim buralar bostandı.
Evet ,verimli topraklarında türlü sebzenin yetiştiği , domates, biber, pırasa ekilen, bostan kuyularının serin suyu ile sulanan geniş sebze bahçeleri ile yemyeşildi.. Sonra işte malum şehirleşme. Kuyular köreldi, suyu kaçtı, tarlalar apartmanlarla doldu. Kartal'ın dışı sayılan yer şu an hala gelişmekte. Her boş alana bir bina ,hadi eskiden apartmandı, şimdi gökdelen dikilmeye başlanan  değişmekte/gelişmekte mi bilemiyorum/ olan bir mahalle..

Onun için yeşil kalan bu toprak parçası çok kıymetli. Baharlarda ,yaz aylarında analar babalar çocuklarını salıncakta sallar, mahallenin oğlan çocukları en köşede çimleri kuruyup  kelleşmiş alanda plastik renkli topun peşinde tek kale maç yapar, yaşlı beyler banklarda bastonlarına dayanıp muhabbet eder, market dönüşü kadınlar, lise çıkış gençler bankların kısa süreli müdavimi olup geçerler. Öğle arası caddedeki bankaların memurlarının,  nefes alma, dinlenme yeri olur . Hep hareketlidir mahallenin parkı. Sadece insanların değil tabii ki. 
Şurada, tam kırmızı bankın orada yeşil muşambadan çatısı olan derme çatma kulübe parkın köpeğinin yuvası. Tam orta yerde yatar kendisi. Oradan etrafa mukayyet olur,  gelen gideni kolaçan eden pencere önü teyzelerini hatırlatır.
Sarı bankın orada dolaşanlar ise diğer canlılar, karga ve kediler. Dalların tepelerinde serçeler. Aynı mamanın peşine düşmüşler, kedi kapmış mamayı gerçi de kargalar sotalanmış bekliyor, kalan ne varsa artık. Herkes ekmeğinin peşinde. 

İyi ki var parkımız, bu muhite göre çok daha geniş bir alanda olmasını isterdik lakin bu bile gözümüzü şenlendiriyor. Etrafta başka yeşil yok. Ne yazık ki.

Bu da Mandalinalı Kek. 
Çok fazla meyve yiyemiyoruz ama sevgili bey pazardan ,mandalinaları çok güzel görünce ki gerçekten güzel sulu, çekirdeksiz ince kabuklu mandalinalar,bolca almış.Ziyan olmasın diye kek ile de değerlensin istedim.
Refika'nın Mutfağı'nda gördüğüm bir tarif. Tabi birebir uygulamadım. Kendi ''yorumumu kattım''
Bildiğiniz anne keki aslında, süt ya da yoğurt yerine mandalina suyu ilaveli;

*4 yumurta,
*1 su bardağı toz şeker,
*5 mandalina+ yarım limon suyu,mandalinaların kabuğunun rendesi
*yarım bardak sıvıyağ,
* 2 su bardağı un,
*bir avuç kadar kırık fındık(bence ceviz de yakışır)
*vanilya, kabartma tozu
Hazırladığınız kek hamurunu
40 dakika 180 derece önceden ısıtılmış fırında pişirin. Çay yanına kek iyi gider, hele soğuk günlerde.

Ağız tadıyla geçecek bir gün dilerim.

18 yorum:

  1. Çoook güzel!!!! Yemyeşil, hele zeytin yeşili nasıl güzel bir renktir değil mi, insanın içini yazın serinleten, kışın ısıtan büyülü bir renktir....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaz kış yapraklı ve yeşil, güzel gerçekten.

      Sil
  2. Elinize sağlık güzel bir keke benziyor. Parklar iyi ki var. Güzel parkmış. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Dün akşam arkadaşım bir çuval portakal getirdi bahçelerinden ben de onlardan kek yapayım diye düşünürken sizin mandalinalı kekinize rastladım. Ellerinize sağlık, kokusu mis gibidir :)

    YanıtlaSil
  4. zeytin ağaçlarının gövdeleri ne kadar kişilikli değil mi? sizin parktakiler de öyle :)
    mandalinalı kek güzel görünüyor. bu hafta oğluma yapayım ben de, sever eminim :)
    elinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. bugün ruşyena da portakallı kek okudum, şimdi sende de mandalinalı kek, ikisini de hiç denemedim, oley, iyi oldu yani :) her akşam elma porta kal yiyorum dizi izlerken, sonra da leblebi çekirdek :) bu akşam da teşkilat ve yargı dizileri zamanı :) park güzelmiş, sizim mahallenin ciğeri yani, küçük de sayılmaz, iyiymiş bayağı, şehirde en sevdiğim yer parklar zaten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Survıvor da başladı ama Yrgı'yı izleyeceğim bende. Sadece sürgün adasına kimi gönderecekler ona bakarım.
      Akşam TV karşısında bir şey yememeye çok çok özen gösteriyorum, malum gitmeyen kilolar oradan da geliyor. Belli bir yaştan sonra özellikle.
      Yiyenlere afiyetler olsun.
      Parkları özellikle bakımlı parkları çok seviyorum.

      Sil
  6. Yaa nasıl kıymetli oldu şimdilerde, binaların arasında kalıveren küçücük toprak parçaları, yeşillikler. Kıymetini bilin, bilelim 🍃🌿Mandalinalı kekin kokusu da geldi vallahi,afiyet şeker olsun. Eh bana da yapmak farz oldu🤗

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar.
    Yeşili talan edip yer açıyorlar ve açtıkları yerlere de hemen beton blokları dikiyorlar. Dünyayı düşünen yok! Yeter ki, sebeplenecekleri bir şey yakalasınlar. Ama bunun en büyük suçluları, bu durumun böyle gitmesine izin verenlerdir. Vatandaş dile getirir, protesto eder, izin verirlerse yürüyüş ve miting yapar; ama devlet, uru bıçak gibi keser atar.

    Bakın yazınızda değindiğiniz tek şey park olmuş. Övdüğünüz tek yer park olmuş. Hiç binalardan bahsediyor muyuz? Asla!..

    İnsanlığın faydasına olacak gelişmelerde buluşmak ve paylaşmak üzere esen kalın.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  8. Selam, çok hoş bir blogunuz var takipteyim :). Rica etsem sizde bloguma bi göz atıp en altta bulunan 'Okuma Listene Ekle' kısmından blogumu takip eder misiniz ?

    YanıtlaSil
  9. Doğup büyüdüğüm mahalledeyim şuan. Bazen yollarda yürürken eskiyi düşünüyorum. Oyunlar oynadığımız o yerlerde binalar var artık. Nerdeyse boş yer kalmamış artık. Çocuklar ise küçücük bir avuç oyuncağın olduğu parklarda oynama telaşında.

    YanıtlaSil
  10. Küçük de olsa mahalle arası yeşil alanlar çok önemli. Hele bu pandemide. İnsanlar artık kapalı ortamlarda buluşmaya çekiniyor. Çıkıp komşusuyla şu banklarda oturup bir çay içebilirler. Malesef bu alanlar çok çok az.

    YanıtlaSil
  11. Park da kek de çok güzel görünüyor. Açken tarif okumamalıyım🙃😇🤚

    YanıtlaSil
  12. geçerken uğradım merhabaaa :)

    YanıtlaSil
  13. kar tuttu mu senin ordaaa :)

    YanıtlaSil