Kelimeler; Yeşil, Şiir, Baharat, Yol, Sabah
Kelimeleri Seçen ;Hanife Ertaş
Parlaklığını yitirmiş, siyah deri ceketinin içine iyice büzülmüş halde, lokantadan içeri girdi. İçerisinin yanık yağ kokulu havası boğucu ama sıcaktı. Pencere kenarındaki masaya oturdu. Buradan yol gayet rahat görünüyordu. Minibüsü park ettiği yeri görebilmek için camdaki buğuyu ceketinin koluyla hafiften sildi. Garson genç ,elindeki rengi kaçmış süngerle masayı önce köpürterek sildi, sonra havlu bir bezle kuruladı;
-'' Buyrun abi'', dedi bıkkın bir sesle.
-''Genç ,şöyle sıcak bir çorba getir, kaynar olsun..''
-''Tamam abi,'' dedi garson ,masadan uzaklaştı.
Muhittin içerisinin sıcaklığında gevşedi. Garson çorbayı bıraktı masaya. Dumanı tütüyordu, yanındaki limonu bolca sıktı. Masada sıra sıra dizilmiş baharat kutularının kapaklarını gözden geçirdi. Bir tanesinin kırmızı biber tanelerine bulanmış kapağını açıp içindeki ufak kaşıkla, bolca biber alıp çorbaya kattı. Sonra karabiberliği alıp serpeledi. Ama içi rutubetlenen karabiber, akmakta direniyordu. Biberliğin tebesine vurup tekrar salladı. Oldum olası bol baharatlı severdi yemeklerini, özellikle çorbaları. İlk kaşığı ağzına götürdüğünde ,çorbanın çok lezzetli gelmesine hiç şaşırmadı. Yol üzeri lokantaların sabah çorbalarının üzerine başka çorba tanımazdı. Üstelik uzun süredir direksiyon sallamıştı ve çok açtı. Yeşil kapaklı plastik ekmek kutusundan bir dilim ekmek alıp çorbasına doğradı. Karnı doymaya başlayınca, masanın üzeri çizik çizik olmuş mika koruyucusunun altında sıkıştırılmış ,üzeri notlarla dolu kağıtlar dikkatini çekti. Ufak ufak şiirler yazılmış, süs olarak masalara konulmuştu.Şiirden çok kamyon arkası yazısı gibiydiler,komik geldi bazıları. Bir iki tanesine daha göz gezdirirken ,dışardan gelen şangırtıyla Allah!!! diye ,yerinden fırlaması bir oldu. Gözü hemen ekmek teknesine gitti . Olduğu yerde duruyordu, kabaran içi ferahladı. Neydi o gürültü öyle, kapıdan bakan garson;
- ''korkma abi geri geri gideyim derken kaldırımdaki çöpe bindirmiş kamyonu..''
Gözü minibüsünde ağzını sildiği peçeteyi boş tabağın kenarına bıraktı. Ödü patlamıştı. Daha kredi taksitlerinin yarısını ödemediği ekmek teknesine bir şey oldu sanmıştı, sanması bile kalbini hoplatmaya yetmişti. O sırada telefonundan gelen sesi duydu ,iç cebinden çıkardığı telefonu açıp, sert bir 'alo' çekti. Ama karşi tarafi dinledikçe, yüzüne kocaman bir aydınlık yayıldı, gözleri doldu yanakları kızardı. --''Iyiler mi ''dedi,
-''sağol anam, allaha emanet olun, varolasin,öpüyorum ellerinden, selametle'' ,deyip telefonu yine iç cebine koydu. Patron herkese benden çorba, diyesi geldi, burası orası değildi ama. Kendi kendine güldü. Hesabı ödeyip çıktı. Garsona bahşişi yüksek tuttu.
Karnı doyup, müjdeyi de alan Muhittin'e buz gibi hava bile pek güzel geldi.Derin derin nefes aldı. Az önce çöp konteynırına çarpan kamyoncu ,etrafına toplananlarla durum değerlendirmesi yapıyor, ahlanıp vahlanıyordu. Yolda olmak zor, ekmek parası için direksiyon sallamak hepsinden zor. Kazası ,belası var bu işin böyle. Minibüsün içine girip aynada asılı nazar boncuğu ve minik bebe patiğini düzeltti. Bir kaşık düşmanı daha geldi sofraya, çalış Muhittin ,ha babam de babam çalış. Dedesi derdi o lafı kadınlar için. Güldü gevrek gevrek,'' kaşık düşmanı olur mu Muhittin, prenses o prenses.Çok şükür Allahım'' Duasını edip, kontağı çevirdi. Şiir misali serili bulutlar altında, yeşil ormanlar içinden geçen memleket yolları, onu beklemekteydi.
Bu kelime oyunları hoşuma gitmeye başladı. Ben de dâhil olayım bari. :)
YanıtlaSilÇocuklar başımda okuyunca anlamamışım. Çocuk mujdesi almış.
YanıtlaSilUzun yol şoförlüğü zor iş.
Allah hepsine sabır versin. Kazasız belasız.
Güzel bir yol hikayesi olmuş.
Çok güzel bir öykü olmuş gerçekten. Betimlemeler muhteşem ve o kadar hayatın içinden ki. Olay örgüsü ona keza. Kısa metrajlı film tadındaydı. Elinize sağlık:)
YanıtlaSilNe güzel bitti hikaye. Telefon gelince kötü haber alacak diye devam etmiştim okumaya. Kalemine sağlık.
YanıtlaSilgüzel bir etkinlik ya benimde hoşuma gitmeye başladı :)
YanıtlaSilmükemmel süper süper olmuş buuuu yazdığın en iyi öyküydü, tatlıydı, komikliydi, duyguluydu, bu yerlerdeki çorbanın tadı eveeet yaa :) ve müjde veee sondaki şirin laflar, çalış çalış işin ne muhittin, mevde bebeler bekler :) maşallah sana yaaa nefisti buuu:)
YanıtlaSilTürk filmlerindeki bir sahne gibi, sevimliydi, Kalemine sağlık.
YanıtlaSilGüzel bir hikâye idi. "Baba olacağım." diyememenin inceliği vardı şoför Muhittin'in dilinde. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilVerilen bir kaç kelimeyle bunu yazan neler yazmaz, ya da bu metni geliştirerek nerelere vardırmaz, diye düşündürttü. Akıcı, objelerle detaycı, hoş ve naif olduğu kadar da şaşırtıcıydı.:)
YanıtlaSilNe güzel yorumlar, mutlu ettiniz. teşekkürler, sevgiler.
YanıtlaSilBeğenerek okudum, kaleminize sağlık
YanıtlaSilBen nasıl atlamışım böyle güzel bir öyküyü? Hay Allah, inanamıyorum. Kesinlikle haftanın ilk üçündesiniz, emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilÇok akıcı olmuş Mehtap hanım
YanıtlaSilMutlu son. Cok sukur👏👏 icim kararirdi yoksa gece gece. Begendim çokça... sevgiler
YanıtlaSil