Bugünlerde en hareketli halimiz ,sahilde yürüyüşe çıktığımız halimiz. İyi ki denizi doldurup ,ağaçlar, çiçekler, kediler ,kuşlar ve bizler için yer açmışlar. Yoksa güneş görmeyen sokak aralarında sıkışıp kalacaktık.
Ağaçların arasında rejisör sandalyelerimizi açıp, termosa koyduğumuz sıcak şekerli çaylarımızla yapacağımız keyiflerden, eksik kalacaktık.
Hatta geçen gün, genç bir adam ve kadın ,işte bu tip yönetmen sandalyelerinden iki tanesini karşılıklı açmışlardı otlardan oluşan yeşil çimlerin üzerinde. Kocaman, altın sarısı yapraklı çınar ağacının altındaydılar. Ortalarında, yine bu sandalyelerle bir örnek masa vardı. Kadın, masanın üzerine kırmızı beyaz pötikareli ,uçları kısa püsküllü bir masa örtüsü yaymış, kahverengi kağıt bardaklarına da içeceklerini koymuştu. Ama en güzeli, masanın ortasına koyduğu çok da küçük sayılmayacak bir saksı içindeki, sıklemen çiçeğiydi. Fuşya rengi çiçek,genç çiftin hoş sohbetlerine ve etraftan görenlere aldırmadan ,küçük masanın üzerinde, kocaman endamıyla, denize doğru salınıp duruyordu. İlk başta bir gülümseme yaratsa da çok romantik görünüyordu,kadın, erkek ve sıklemen çiçeğinin halleri.
Şu kenardan görülen kayaların üzerinde de yaz-kış farketmeden,mutlaka balık tutan birileri olur ve tabii ki birbirine sıkı sıkı sarılmış aşıklar:)Hatta soğuğa aldırmadan buz gibi sulara girmeye cesaret eden,yaşı haylice cengaver delikanlıları da görmeniz olasıdır.
Kedileri hiç saymıyorum bile ,onlar daimi canlısı bu kayalıkların. Mutlaka kıyıya köşeye, bazen alenen ortalığa saçılmış kuru mamaları, ekmek kabuklarını, karga ve martılara kaptırmadıkları tek yer olan sahilde, keyifleri yerindedir sanırım. Farelerde varsa hele, oyunları da tamamdır artık.
Bisiklet yolları şimdilerde daha yoğun bir trafiğe sahip, hem spor yapanlar, hem belediyenin bisikletleri ile kısa mesafeler arası gidip gelenlerle dolu. Bisikletçiler,takım halinde, antreman için sahil yolunu oldukça sık kullanıyor,özellikle haftasonları çok fazla rastlıyoruz. Bir de son yıllarda onlara eklenen, Martı yani elektrikli ''scooter'' var. Onlarda da en çok Titanic deki sahneyi hatırlatır şekilde iki kişi binenlere dikkat kesiliyorum. Sanırsın Leonardo DiCaprio kollarına Kate Wınslet'i almış, son sürat gidiyor.
İşte bizim buralar böyle;
Sarı yapraklarla bezenmiş yollarda, son parlak halini yaşayıp, pek de ısıtamayan güneşin altında;Banklarda oturanlar ,tek başına kulaklıkla müzik dinleyenler, birlikte yürüyen yaşlı çiftler, neşeli genç kızlar, delikanlılar, ellerini ardına bağlamış dertli dertli yürüyenler, hızlı hızlı telefonda konuşanlar, kulaklıkla konuşmayı adet haline getirenler/ki bana kendi kendine konuşuyormuş izlenimi verirler/ yaprakları toplamaktan, sahili temizlemekten yorulup molaya oturmuş çalışanlar , hepsi hepsi maskeli, mesafeli ve düşünceli...
Mevsim sonbahar ama sanki yazın son günleri gibi...Havalar bu sıcaklıkta giderse romantizm uzun süre devam eder...
YanıtlaSilAslında 10 gün sonrası kış, 21 aralık az kaldi,günler yine uzamaya başlayacak. Lakin hava kış moduna geçemedi henüz.
SilDışarı çıkıp iyot kokusu almayı özledik resmen. İzmir'deyim ama sahile ancak arabayla gidilir ki toplu taşımaya binmeyi gözüm yemiyor. Hafta sonu evlerdeyiz...
YanıtlaSilSahile yakın olduğumuz için şanslıyız. Eski Istanbul hep sahil kenarında, yeni yerleşim yerleri ise içerlerde. Ne yazık. Yazlık gibi gençliğimde yürüyerek plaja gitmişliğim çoktur. Kartal bir zamanlar yazlık ilçe idi:)Hala sahili güzeldir.
Silgerçekten de son zamanlarda hepimiz maskeli mesafeli düşünceli...çok güzel anlatmışsınız sizin oraları..sahile yakın olmak bir şans...sevgiler..💕
YanıtlaSilHayatı güzel görmeye çalışıyoruz, sevgiler 😊
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBaşınız ağrıdığında, içiniz daraldığında, başınızı omuzlarına yaslayacak sizin bir sahiliniz var. Ne güzel. Bunun için şükredin.
Selam ve Saygılarımla.
Haklisiniz, denizin moral açısından değeri büyük. Teşekkür, selâmlar.
Siloh güzel hayaaat :)
YanıtlaSilÇoook şükür 🙏
SilSahiliniz gerçekten çok güzel, koskocaman park, kimse kimseye bulaşmadan vakit geçirilebiliyor.
YanıtlaSilyapanlara minnettarız, nefes alma yeri oluyor insanlara,hele ki mangal da yasaklandı, tertemiz oldu.
SilNe güzel manzaralar, ne güzel fotoğraflar... 🌸🍀🙏
YanıtlaSilteşekkürler.
SilNe güzel. Bizim burda da buna benzer yer var ama böyle değil.
YanıtlaSilBurası insan eli ile düzenlenmiş bir sahil, denz doldurularak yapıldığından,ve devamlı bakıldığından şimdiki zamanda güzel, ilerde daha güzel olur umarım, bozulmaz.
Silen güzel doğa parçası mavilikler.
YanıtlaSilİnsanın, yaşadığı yeri anlatabilecek kadar tanıması ne kadar değerli :) Binalardan çıkıp çevreyi böyle yaşayabilmek çok özel :) Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilBurada doğduğum ,büyüdüğüm,çalıştığım ve yaşadığım için olabilir? Sevgiler..
SilGörseller harika.. Emeğine sağlık, yeşillerimizi kaybetmediğimiz günlere...
YanıtlaSilAmiin , denilecek dualardan. Yeşil doğa bize en güzel hediyesi dünyanın.
SilÇok güzel anlatmış ve fotoğraflarınızla renklendirmişsiniz. İstanbul'u çok iyi bilmem. Kartal'da böylesine güzel alanların olması şaşırttı beni bu yüzden. İlk anda Ege'nin bir sahil kasabasından bahsediyorsunuz sandım:)
YanıtlaSilİlçemizin yeterince tanıtılmadığını düşünenlerdenim. Güzel bir ilçedir. Bir zamanlar İstanbul'un yazlığı idi. Üstelik tam karşımızda Adaların olması sahile Boğaz havası verir. Sadece son yıllarda çok fazla yüksek katlı binalara boğulduk, ona acıyorum işte. Yeşilimiz sadece sahilde ve Yakacık da kaldı.
SilNe güzel görünüyor deniz çok özlüyorum. Doğada olmama rağmen bu korona işinden bunaldım.
YanıtlaSil