Yağmur hızlandı.Cama vuran taneler irileşti. Arabanın içinde müziğin sesi sileceklerin arada sırada
sağdan sola savrulan lastik gıcırtısıyla bölünüyordu. Hava yağmur karanlığına bürünmüş,
neon lambalı dükkan tabelalarının ışıkları daha göze çarpar olmuştu. Gıdım gıdım ilerleyen
yolda, önlerine mandalinacının kamyoneti düşmüştü. Gebe olsa canı çeker insanın diye düşündü,
gözlüklerini takıp çamurluğa yapıştırılmış yazıyı okudu;''Mandalina çok tatlı, yemeden alma''organik ve yerli .4 kilosu 10 liraymış dedi, kocasından baştan savma bir, hıı hı sesi geldi,
devamında ' yürüsene be kardeşim' homurtusu .
Kadın kamyonete döndü yine.Mandalinaların gerisinde armut ve nar vardı.Arka cama yine aynı
yamuk yumuk el yazısıyla , narın da organik, yerli , Finike'li olduğu yazılmıştı.
Yine kocaman bir 4 ve 10 rakamları.Kenarları yıpranmasın diye de sıkıca bantlamışlar.Tam kış meyveleri ,diye aklından geçirdi.Narı sevmezdi ama mandalina ve özellikle armuda bayılırdı.''Olaydı soyar yerdik.
Bu trafikte insanın yanına yolluk koyması şart, içim kıyıldı'' ,diye söylendi.
Kafasını organik ve yerli meyvelerle yüklü kamyonetden ötelere çevirdi, baka baka ağzı sulanmıştı valla.
Ay o da nasıl bir dükkan ismi öyle .''Şımarık AVM'' Hem de ne alırsan 5 TL. Eski 1 milyoncuların yeni döneme uygun hali 5 liracılar herhalde.
Bir furyaydı o 1 milyoncular.Hala dile yerleşmiştir, ucuzcu dükkanlara
bi milyoncu denilmesi. Burada da sanırım 5 liradan kasıt o ,yoksa 5 liraya bir bardak çay ancak
içilecek yakında, diye düşünürken ,içinden dükkana girip ne var ne yok diye bakmak istiyordu.
Ne alırsan 5 lira, ne de iddalı bir cümle..
Yerler iyice ıslanıp insanlar yollarda tek tük hale geldi. Balıkçılar led lambalar altında parlayan
balıklarına müşteri gelmesini, daha çok bekleyeceklerdi. Boğaz kenarında bile balık oldukça fiyatlı,
et zaten cep yakıyor bari balık ucuz olaydı bu kış diye düşündü..
Kocası gitmeyen trafiğe söyleniyordu hala. Akşam evde yemek yoktu, karşıya geçince
bizim ordaki balıkçıya uğrasak da palamut alsak, bir de salata yaparız,diye düşündü.
Helvada almışlardı geçen balık pişirdiğinde.Birer lokma yedikleri için,malum,şekeri vardı kocasının, kalanı dolaptaydı.Fıstıklı helva..Pek güzeldi.
Trafik açıldı nihayet, köprü yoluna doğru hızlandı araba.
Kocası radyonun sesini açtı.
Sıla çalıyordu.
''Konuşmadığımız şeyler var'' albümündenOluruna bırak...
Yazın kiraz, kışın elma, mandalina en sevdiği meyveler. Hayat gailesi herkes bir şekilde yaşayıp gidiyor....eline sağlık.
YanıtlaSilKiraza bende bayılırım, yaz gelse de yesek:))
SilFıstıklı helva çok lezzetli oluyormuş. Ben nedense fıstıklar içinde bayatlar sanıyordum, mis gibi koyuyor, çıtır çıtır duruyor, inanılmaz :)
YanıtlaSilBayılırım bende, fıstıklı çıkolata halt etmiş yanında:))
Sil