Genç bir kız ile genç bir erkek uzun zamandır görüşmüyorlardı belli ki yolun ortasında sarılıştılar. Kızın upuzun siyah saçları, erkeğin ince uzun boyu var. Yirmili yaşların başlarında gibiler ,hasretle birbirlerinin yüzlerine bakıp bakıp karşılaştıkları için şaşkınlıklarını dile getirdiler,''nasılsınlar, iyi misinler, ayy nasıl gördüm de şaşırdım seniler '',cümleler sıra sıra diziliyor. İkisi de çok sevinmiş , uzun süredir görüşmedikleri için karşılaştıklarına. Gülen yüzleri , göz göze bakışıp durdu. Sonra kız kolundan çekiştirip gelsene diye diye, az ötede kendisini bekleyen anne babası ve küçük kardeşinin yanına götürdü delikanlıyı. Mutlulukla yan yana gelen grupta delikanlı, uzun boyunu hafif öne eğerek elini önce anneye uzattı ki ; kızı gibi güleç yüzlü kadın ,elini yüreğine koyup /aklımın köşesinden bile geçmeyecek olan/ şu cümleyi kurdu yine gülümseyerek ;
-Abdestim var...
Afallayan bir delikanlı..
-Annem Şafidir..
Açıklamaya çalışan bir genç kız.
Yanlarından geçip giden böyle bir muhabbeti ,böyle bir kavuşmanın sonunda ummayan tabii ki biz..
Herkesin inancı kendine de bilemedim ki, böyle mi ifade etmelidir insan kendini, ilk gördüğüne,belki de ilk kez tanıştığına?!
Ben de bilemedim :/
YanıtlaSil