yine de tadımız kaçmasın..

 Hava tozlu imiş, Afrika'dan toz bulutları gelmiş, gerçekten güneş kat kat kalın tüllerin arkasından bakarcasına solgun, beyaz, dağınık görünüyor. 

Evdeki işleri toparladıktan sonra baktım Ö. canı sıkkın oturuyor, deprem yine evde en çok onu etkiledi.

-Hadi dedim, gel sana kahve ısmarlayayım. (Yüzü aydınlandı. )

-Hem de yürürüz biraz.  (Biraz düştü mü yüzü sanki.)

-Zaten arabayla çıkmayın diyorlar ,çamur yağacakmış. Arabayı yeni yıkattın. (Yüzü sebebi makul bulup kabullenme  şeklini aldı)

Çoğunlukla gidip bahçesinde oturduğumuz kafenin bahçe kısmına servis açılmamış, içeri girip üst kata çıktık. Bir tatlı iki servis ve iki de kahve söyledik. Sanırım geçen bahar 15-20 TL olan Türk kahvesi şimdilerde 55 TL olmuş. Kısa bir süre önce 45 TL idi. Artık kahve hatırı, kırk yılı çok çok aştı.  Fiyatlara bakmak istemesem de görmezden gelemiyorum.  Bu fiyat artışlarına alışmak zorunda mıyız? Yoksa git gide paran varsa/çok varsa/ ye iç, gez toz; yoksa ... evinde otur mu ,demek zorunda olucağız kendi kendimize.


Umut dolu güzel bir cumartesi ve pazar diliyorum. Kafamızı ,her şeye rağmen, güzel şeylerle dolduralım, gözümüz gönlümüz iyilikle dolsun, ağzımızın tadı yerinde olsun..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder