niyetimizde yoktun Şampiyon..


Yine ,yeniden, yağmurlu ,gri mi gri bir İstanbul sabahından merhaba.Yağmur çok şiddetli, lodosta üzerine tüy dikiyor. Yılbaşı ertesinden beri süregelen influenza yani domuz gribi vakasını atlatmış görünüyoruz. Günlerdir  karantinaya aldığımız bedenlerimizi, bugün dışarı attık. Sömestre tatilinde gelecek evlatlar için market alışverişiydi amacımız ki evde kaç gündür hiç izlemiyor muşuz gibi sinemada  bulduk kendimizi. Şampiyon filmini herkesler izledi ,biz de eksik kalmayalım ,dedik.En yakın AVM'nin tertemiz salonlarından birinde ilk seans gösterimde Şampiyon'u izledik. Filmin oynadığı salona ,çocukluğumun hayranı olduğu yıldızı ,Türkan Şoray 'ın adı verilmiş. Yanıma kağıt mendil paketimi almıştım.Çantamdan çıkarıp, cebime sotaladım .Malum herkes filmin çok duygusal olduğundan bahsediyor. Beni oyuncular ve film ağlatmadı ama en son gerçek Halis'in konuşma sahnesinde gözlerim dolu dolu oldu. Güzel bir film. Konusunu ve gerçek hayatta, filme konu kişilerin yaşamlarını anlatan video izlemiştim.Başarıların ardında saklanmış, bir kaybetme öyküsü.
Gittiğimiz AVM sinema salonlarında, ilk iki seans film gösterim ücretleri 9.-TL.
Yaşlandıkça pinti olucam diye korkarım bazen ama, bu yılın önümüzdeki günlerinin zor geçeceği , ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerektiği söylendiğine göre , dikkatli olmakta fayda var. Yüzde 10 zamlı maaşlarla tabii ki indirimli film seanslarını takip etmekte beis göremiyorum.
Son günlerde sinema salonları ile ilgili bir kriz var.Sinemacılıktaki tekelleşmeye karşı olan bazı yapımcılar, filmlerini vizyona sokmadılar.(ki merakla beklediğim filmler vardı) Konu ,yöneticilerin sinema ve filmlerle ilgili bir yasa hazırlamasına kadar uzadı. Mısır bahanesi oldu baştakiler sinema konusuna da el attı (tabii ki mecburen),gibi görünüyor uzaktan bakınca.
Film çıkışı ,Avm içerisindeki markete gidene kadar biraz yürüdük. Sinema bir uçta, market taaa diğer uçta. Hafta arası fazla kalabalık yok, etraf sakin. Hava soğuk , ıslak sokaklardan kaçan insanlar çoluk çocuk AVM meydanında dolanıyor. Devasa yılbaşı ağacı , pırıltılı süsler henüz yerli yerinde durmakta. Kardan adam maketinin arkasına geçip resim çektirmek için, sıra oluşturmuş çocuklar.En neşeli grup çocuklar zaten.Analar kanepelerde, bir göz çocukta diğeri cep telefonunda oturuşuyorlar. Ellerinde alışveriş torbalarıyla mağaza kapısı önünde bekleyen eş-sevgili profilleri her zamanki yerlerini almışlar.Her mağazanın kapısında var bir- iki.Yaşlısı genci ,içerde giysileri talan etmekle meşgul eşleri öfleye pöfleye bekliyor ,diyeceğim, ama neyseki artık cep telefonları iyi bir oyalayıcı.
Sonunda markete ulaştık.Alışverişi yaptık.Kasada ;
-Poşet ister misiniz?( saklamış çekmeceye)
  diye sordu, kasiyer kız.
-Alışveriş arabasını otoparka götürebilir miyiz?
  diye sorduk, biz.
-Tabi,
  dedi.
-Kalsın o zaman .
  dedik.
Arabamızın bagajında emektar pazar arabamız ve bez poşetlerimiz vardı  nasılsa.
Tıngır mıngır market arabasını iterek doğru  otopark gittik.
Ve,
sileceklerin yetişmekte zorlandığı yağmurla birlikte, evimizin yolunu tuttuk.


18 yorum:

  1. gerçekten saklıyorlar o çekmeceye poşetleri :) bir de kaç tane geçeyim diyor, sen ver dolduralım sonunda öderiz kaç tane kullandıysak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah aynen ,o soruda bende takılıyorum. Şöyle bir bakıyorum bunlar kaç poşete sığar 🙄 sınav sorusu gibi geliyor.

      Sil
  2. :) ilk resimde salonun adı dikkatimi çekti güzel olmuş sinema uygun ama kesin mısırlar pahalıdır hangi ildesiniz bilmiyorum ama bugün istanbul da soğuk evet bu sene biraz sıkıntılı geçecek o yüzden tassaruflu olmak gerek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Istanbul burası. Salonlara böyle isim verilmesi benimde hoşuma gitti.

      Sil
  3. Ne güzel bir anlatım olmuş bu.

    YanıtlaSil
  4. Pintilik değil yaptığınız, dediğiniz gibi bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz ve dikkat etmek durumundayız. Biz de eskiden daha kolay giderdik sinemaya, şimdi eşimi durduruyorum, bakalım o kadar para vermeye değecek mi diye iyice inceliyorum:) Gündelik keyiflerimizde gönül rahatlığı kalmadı ne yazık ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek çok şey için biraz fren yapıyoruz.Ulkemizde artik ,yaşarken ileriyi göremez olduğumuzu düşünüyorum.

      Sil
  5. Poşet ister misiniz sorusu sorulduğunda çantamdan bez çantamı çıkartma anına bayılıyorum ben her seferinde :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok kişi artık naylon,bez herneyse çantasından poşet çıkariveriyor 😉 Buna çabuk adapte olduk.

      Sil
  6. şampiyon harikaydı..sonunda çok duygulandım..oyuncuları ve yönetmeni yürekten tebrik ettim..hiç de pintilik değil..2019 ve önlem alınmazsa daha da fazlası maalesef zor geçecek...dün ben de artık bez torbaya geçiş yaptım..herşeyi bir torbaya doldurup da yüklenince omuzum çıkacakl gibi oldu ...ya pazar arabasıyla gideyim diyorum ya sırt çantasıyla..sırt çantası daha pratik olucak galiba evde kızımdan kalan bir yığın irili ufaklı okul çantaları var onları market çantası yapayım bari taşıması daha kolay olucak sırtımda sanırım...iyi ki vermemişim onları...sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bak bizdede sırt çantaları var,ıyi fikir.Hem sağlam oluyorlar 😀

      Sil
  7. Kasadaki en uyuz olduğum soru. Yapılan poşet uygulaması doğru ama uygulama sistemi maalesef yanlış... Biraz nezaket demi ama.

    YanıtlaSil
  8. Aglamali filmleri hic izleyemiyorum artik tesadüfen izlersem de mutlaka aglarim zaten ��

    YanıtlaSil
  9. Kesinlikle haklisin 9 Tl çok bence..Hele ki semte gorede fiyat değişiyorlar.
    Filimi çok duydum.Bizim buralara gelince izlemek istiyorum.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  10. izliycem pikuu :) kitaplar ve sinemalar çook paalıııı :)

    YanıtlaSil
  11. Hep aynı, indirimli seansları takip ediyoruz:) Filmin önünü-arkasını güzel anlatmışsınız, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  12. Biz halen yanımızda poşet, bez torba götürmeye alışamayanlardanız. Ama olcak mecburen alışacağız :))

    YanıtlaSil